Çaykur Rizespor'un dört maçtır süregelen düşüşü, kırılması beklenen Fenerbahçe maçında da kırılmadı.

Özellikle ilk yarıda bir gömlek üstün oyun oynanmasına ve temponun maçın uzunca bir bölümünde istenilen noktada tutulmasına rağmen bazı şanssızlıklar, İsmail Kartal'ın ikinci yarıda İlhan Palut'la girdiği oyuna hamle yarışında üstün gelmesiyle birlikte Rizespor adına bir mağlubiyete dönüştü. Bu sonuçla Rizespor üst sırasındaki Kasımpaşa'nın puan kaybettiği haftada bu fırsatı değerlendirememiş oldu ve 36 puanla 6. sırada kaldı.

Kadro tercihleriyle başlayalım. Rizespor'da İlhan Palut Shelvey-Olawoyin ikilisini merkezde bozup, Varesanovic'i kenara atma tercihinde bulundu. İlk yarıda Rizespor'un Fred'in yokluğunu derinden hisseden Fenerbahçe karşısında top kazanma ve merkezden çoğalma mücadelesinde ciddi bir üstünlük kurmasına sebebiyet veren bu durum, üçüncü bölgede alternatif yaratmaya engel teşkil etti. Zira Varesanovic'in sahada olduğu ayrı bir senaryoda, bu denli üstünlük kurulan bir ilk yarıda belki çok daha rahat bir skora ulaşılabilir ve Fenerbahçe'nin ikinci yarıda yaşadığı plan değişikliğine kartları daha açık, daha rahat bir biçimde cevap verilebilirdi. Ancak maçın 69. dakikasına kadar sahada tutulan Muammer Sarıkaya, Mert Hakan ve İrfan Can Kahveci hamleleriyle merkezde kalabalıklaşan ve Rizespor'u ikinci bölgede karşılayan Fenerbahçe'nin top kazanma noktasındakini üstünlüğüne karşı beklenen merhem değildi. Bunu ilk yarıda top kazanma istatistiğinde kurulan 39-23'lük üstünlüğün, ikinci yarıda 24-43'lük bir mağlubiyete dönmesinden anlamamız mümkün. Öte yandan Fenerbahçe'de Fred'in yokluğunda maça başlayan merkez planı ilk 45'te beklenileni vermedi İsmail Hoca'ya. Ancak bahsettiğimiz gibi ikinci yarıda yapılan hamleler Fenerbahçe'nin üzerinde durduğu planı sürdürülebilir kıldı.

İlk yarıda topa sahip olan tarafı Fenerbahçe'ydi, öte yandan Rizespor rakibini ikinci bölgede karşılayan taraftı. Bu plan üzerinden başarı bulan ve bunu pozisyona dönüştüren Rizespor, bu derli toplu görüntüsüyle momentumu elinde tutuyordu. Öte yandan Fenerbahçe'nin bir düzensizliği ve hazırlıksızlığı söz konusuydu. Bunu 27. dakikada Minchev'in attığı goldeki savunma dengesizliğinden anlamamız mümkün. Minchev'in golünün ardından cevap verme noktasında başarısız kalan Fenerbahçe, başarılı top süremediği ve blokları birbirine bağlama noktasında yetersiz kaldığı bir ilk yarı geçirdi. Rizespor tarafında ise Olawoyin hem çok top kazanan, hem de ikinci bölge ile üçüncü bölgeyi bağlayan taraftı. İlk yarıda İsmail Kartal'ın oyun anlayışı anlamındaki bağlılığının, İlhan Palut Rizespor'unun doğru oynadığı sentez oyunu ile birleşimi 1-0'lık Rizespor üstünlüğünü beraberinde getirdi. İkinci yarının başlangıcı bence maçın kırılma noktası olarak nitelendirilmesi gereken noktasıydı. Hamlelerinde gecikmeyen ve oyunu direkt değiştiren hamleler yapan İsmail Kartal ve bunun beraberinde getireceği defektleri görmekte geciken İlhan Palut'un mücadelesiydi bu. Üstüne İsmail Kartal'ın tam anlamıyla isteyeceği bir vakitte gelen gol planlarını daha derli toplu yapmasına ve önünü görmesine sebebiyet verdi. Bu bariz değişiklikler, çift santrafora dönüş ve merkezdeki Mert Hakan etkisiydi. Buna karşın Rizespor üzerinden hücum aksiyonu alabileceği oyuncu eksikliği yaşadı. Fenerbahçe'nin sahada ciddi bir karakter vermesi ve Tarık Çetin'in yaşadığı şanssızlık da birleşince ilk yarıdaki senaryo tersine döndü ve topa sahip olan tarafın Rizespor, rakibi karşılayan tarafın Fenerbahçe olduğu ve rakibi karşılayan, onun üzerinden plan kuran tarafın rakibine üstünlük sağladığı bir sonuç ortaya çıktı.

Bu sonucu bireysel başarısızlığa ve plansızlığa yormak bence haksızlık olacaktır, zira mevcut tablo Rizespor'un kaybettiği bir maçtan ziyade bize Fenerbahçe'nin kazandığı bir maça işaret ediyor. Evet, bence İlhan Palut'un hamlelerinin yetersizliği bir etkendi, ancak bunu maçın tamamına yormak anlamsız olacaktır. Ortaya konan bir karakter ve hamle başarısı söz konusu, üstüne elinde kalite ve varyasyon çeşitliliği olan bir rakipten söz ediyoruz, böylesi bir sonuç ciddi bir sürpriz değil. Ancak Rizespor'un süregelen düşüşü durdurması gerekiyor. Son parantezi de sahadaki zemin ve hava şartlarına bağlı geldiği noktaya açmak istiyorum, zira Rizespor gibi hem pres, hem de topa sahip olmayı birleştiren bir plan üzerinden sonuç alan takımlar için bu saha şartları altında beklenileni almak kolay değil. Er ya da geç bu eksikliğin düzeltilmesi gerekiyor.