İnsan, kendi yaratılış özelliğine, amacına ters gelmeyecek; doğru, gerçek, İlahi, ilmi, bilimsel, doğru kültür, yararlı sanat, meslek, sanatkârlık, bilim, teknik, teknoloji, din- iman öğrenmesi, benimsemesi, yaşam tarzı edinmesi ile maddi, manevi, ruhen rahat eder. Kendine ve başkalarına da yardımcı olur. İnsanlarla birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, iyilik etme, infak, dayanışma içinde bulunur. Allah’a kulluk sorumluluğunu yerine getirirken, varlıklara karşı da yardım eder. Dayanışma içinde olur. İnfak eder. İyilik eder. Şefkatle, merhametle, müşfik davranır.  İlim ve din bütünlüğü içinde; harika, harikulade, şahane, mükemmel, yetkin, olumlu yaşar. İnsani davranış sergiler. Hayvanlaşmaz, şeytanlaşmaz.

İnsan, ancak dindar, dini bütün, samimi, takva, bilgin,  bilge mümin ve Müslüman olursa, rahmanı olur. Aksi halde şeytanı olur! Zalimin kan gıdası olur. Şeytanlaşmış zalim olur. Kendine ve başkalarına zararı, ziyanı olur. İnsan, doğru fikir, güzel düşüncelerle; olgun, gelişmiş, kurtuluşa ermiş, hak yolda olan insan olur. Batıl, küfür, sapkın, sapık, bozuk felsefi görüş, sapkın ideolojilerle, bozuk dini bilgilerle, vücut yapısı bile tamamen bozulur. Kendine, diğer insanlara, varlıklara, doğaya zarar veren kötü durum alır. Yahudiler, Hristiyanlar, masonlar, Siyonistler, felsefi inançlar, komünist dinsizler, faşist barbarlar, Nazi, ruh hastası gibi bir hal alır. İnsanlığın, varlıkların başına bela olur! Günümüzde bu sapkınların her birinden oluşan, binlerce terör örgütü vardır! Bu güzelim dünyayı; bu adi, alçak, kahpe, kalleş, acımasız yaratıklar, cehenneme çevirdi!

Oysa Mümin ve Müslüman olmak; en ideal, en iyi, güzel, yararlı, doğru, dürüst, düzgün, olgun, olumlu insan olmaktır.

Mümin; güven içinde bulunmak, korkusuz olmak, eman vermek, emanete hainlik etmemek, hakka, hakikate, Allah’a ve peygamberlerine inanmak, onaylamak, başkasının güvenli olmasını sağlamak, emin- güvenilir insan olmak, sözünde duran, demektir. Müminin özellikleri, nitelikleri, sıfatları, Kur’ân ’da onlarca ayette anlatılmış. Peygamberimiz açıklamıştır. Mümin ün Süresinde de, Mümin anlatılmaktadır.

Mümin, Allah’ın varlığına, birliğine, eşi – benzeri olmadığına, Esma’ül Hüsna da bildirilen şekilde inanır, kabul eder, onaylar, açıklar. Amentü şerhine iman eder. Kur’an’ın bütününe inanır, onaylar, açıklar. Mümin sözcüğü, Muheymin sözcüğüyle anlam yakınlığında bulunur.

Mümin; inanan, inançlı, imanlı, mutekit Müslüman insandır. Mutekit demek; İslam dininin, Kur’ân, sünnet ve gerçek İslam âlimlerinin söylediklerine samimiyetle inanan, demektir.

Mümin; Allah’ın varlığına, birliğine, Hazreti Muhammed’in sav. O’nun kulu ve peygamberi olduğuna inanmaktır. Peygamberin verdiği bilgilere samimice, yürekten, şüphe duymadan inanmaktır. Kur’ân ve sünneti, peygamberi, kuşku duymadan onaylamaktır. Allah’ın dinine, peygamberine ortak koşmamaktır. Mümin hidayete ermiştir. İman üzere ölürse, cennete girer, inşallah.

Mümin, Allah’ı Esma’ül Hüsna’daki ad ve sıfatları ile anar, zikreder, bilir, tanır, kabul eder. Kendince uyduruk adlar, lakaplar takmaz. Peygamberimiz sav. Hakkında arsızca ukalaca, ileri- geri, ahmakça, düşmanca konuşmaz.

Müslüman; İslam dinini benimsemiş, kabul etmiş, İslam dininden olan kişidir. İslam dinine bağlıdır. İslam dininin kurallarına uyar. Müslümanlığın binlerce özelliği, niteliği, sıfatları vardır. Müslüman, dosdoğrudur, dürüsttür, düzgündür, adildir, merhametlidir. Sevgi, saygı, şefkat ile doludur. Allah’a ibadet eder. Ama peygamberimizin yaptığı, bildirdiği, eğittiği, öğrettiği şekilde ibadet eder. Haktan, hukuktan, doğruluktan, dürüstlükten, düzgünlükten, adaletten, hakkaniyetten, güzel ahlaktan, edepten, hayâdan, hakça mücadele etmekten, asla ayrılmaz. Hakta kalır. Batıla bir milimetre bile yakınlaşmaz.

Müslüman; Kelime-i şahadet ve Kelime-i tevhide inanır, kabul eder, onaylar, anlatır, açıklar. Kur’ân ve sünnet üzere yaşar. Peygamberimizin Kur’an ahlakını kendine yol yapar. Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yaptığı şekilde ibadet eder. İyilik, hizmet, infak, yardım eder. Hiçbir kimseye, varlığa, hiçbir şekilde zalimlik, zulüm, haksızlık etmez. Kur’an ve peygamberimize uymaktan vazgeçmez. Aklını, zekâsını; ilimle, bilimle, doğru bilgiyle işletir. Aklı ve bilimi kullanmazlık etmez. Bilimde, dinde Allah’tandır. İkisini de aklımızla, zekâmızla kazanım haline dönüştürmeliyiz.

İslam dinini, ilmi, dini, imanı, peygamberimizi anlamak için; örgün, yaygın öğretim ve eğitimden geçmeli. Derin ve geniş bilgi sahibi olmalı. Sözcük dağarcığı geniş olmalı. Yazımda “eman” sözcüğü geçti. Bu sözcük günümüzde kullanılıyor ama büyük çoğunluk bu kelimenin anlamını bilmiyor. Dini eserlerde, camilerde, medreselerde anlatılan, dinde kullanılan sözcükleri halkımız pek anlamıyor. Çünkü halkın bilgi, bilinç düzeyi çok düşüktür.

Eman sözcüğü pek çok anlama gelmektedir. Örneğin:  Eman; emin olmak, güvenilir olmak, güvenmek, güvence vermek, mal ve can güvenliğini sağlamak, korumak, her türlü güvenliği sağlamak, yardım etmek, gibi pek çok anlama gelmektedir.

İslam dinin, Müslümanlığın pek çok niteliği, özelliği, sıfatı, değer yargısı, emri, yasağı bulunmaktadır. Müslüman her şeyden önce akıl, zekâ, ilim, bilim, bilgi, din- iman, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, merhamet, mücadele, ittifak, müttefik, dostluk, birlik, beraberlik, kutsal değerlere bağlılık, üstün dil kullanma, bilimi kullanma, dine- imana uyma, ırkçı olmayışı, yeniliğe, değişime, hakka, hukuka bağlılık sahibidir. Güzel ve yüksek İslam ahlaklı, edepli, hayâ, terbiye, dini, ilmi, evrensel değerler sahibidir. Hakk’a boyun eğer. Hakk’a samimiyetle ibadet eder. Varlıklara iyilik, hizmet eder. Allah’a yönelir. Allah’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından kaçınır. Yap dediğini, peygamberimiz gibi yapar. Irkçı, yerel etnikçi, mezhepçi, cemaatçi, bölgeci, sömürücü değildir, olamaz! İslam’ın değerleri evrenseldir. İnsan yaratılışına uygundur. Haksızlığa, zalime, zulme karşıdır. Yetimi, güçsüzü, haklıyı, zayıfı korur. Sözünde durur. Akrabaya, komşuya, yakınına, uzaktaki insanlara her türlü yardım yapar.

İslam ve Müslümanlığın ilkeleri, kuralları, şartları, usulleri, düsturları, kaideleri vardır. Öyle şimdiki şarlatanların, zalimlerin, sapıkların yaptıkları ile örtüşmez. Müslümanların kaçınacağı 800 kadar haramı, yasağı, zararlı öğesi bulunmaktadır. Müslümanların uyacağı 800 kadar uyacağı ilkesi bulunmaktadır. Müslümanların sorumlulukları, ödevleri, görevleri, yükümlülükleri bellidir. Şimdiki sapkınların yaptıkları İslam, Müminlik, Müslümanlık, İslamiyet değildir. Müslüman, haram, mekruh, günahtan sakınmalı. Helal, farz, vacip, sünnet, mubah işler yapmalı.

Müslüman, anarşi, şiddet, terör, yıkıcılık, canilik, katillik, katliam, haddi aşma, kendini bilmeme, Rabbin emirlerini yerine getirmeme, peygambere uymama, ayıp, günah, çirkin işler, zina gibi haram davranışlar içinde bulunamaz. Kibirli- gururlu, büyüklük taslayan, forslu, kendini beğenmiş, başkalarını küçük gören olamaz. Hırsız, yolsuz, hortumcu, tefeci, faizci, çirkin ve kötü söz söyleyen, yapan olamaz. Görevde, ödevde, çalışmada dürüst olur, olmalıdır. Kendini ilim, irfan, bilim dalında yükseltmeli. Saldırgan, yırtıcı, fevri olmamalı. Nefsine, dünyaya, çıkarına tapmamalı.

Müslüman, İslam dinin 5 temel şartı denilen ibadetleri eksiksiz yapmalı. İslam ahlakına uygun yaşamalı. İslam dinin evrenselliği, ilkeleri istikametinde yaşamalı. Dinin sevgi, saygı, hoşgörü, müşfik, şefkat, merhameti içinde yaşamalı. Ahirete hazırlanmalı. Cennet yolunda çalışmalı. Cehenneme götüren yol ve işlerden, hareketlerden sakınıp, kaçınmalı. İmanın 6 şartını samimiyetle benimseyip, kabul etmeli. Bilgili, bilinçli harika Müslüman olmalı. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, güzel ve yüksek İslam ahlakı, edep, hayâ, akıl, ilim, bilim, irfandan ayrılmamalı. Kötülüklerden, çirkinliklerden, zarar- ziyan veren işlerden sakınıp, korunmalı. İyiliği emretmeli, yapmalı. Kötülüğü azaltıp, yasaklamalı.

Müslüman sadece Kur’ân’a mı inanacak. Allah’ın indirdiği sadece Kur’ân değildir. Yaratılış kısımları sünnetullah, Allah’ın vahyi, akıl, zekâ, ilim, bilim, bilgi, ortak evrensel değerler, fen ilimleri, sosyal ilimler, kültürel ilimler, sayısal ilimler, teknik, teknolojik, yapay zekâ, meslek, sanat ilimleri de Allah’tandır. Hepsine uymakla sorumluyuz. Bunlar ilimdir. Allah’ın yaratma sıfatı ve âlim sıfatının sonuçlarıdır.

Hem İslam dinimize hem de dünyada olan tüm ilim= bilim= bilgi dallarının tümüne sahip olmalıyız. Sadece İslam dini ile hayat devam ettirilemez. Sadece pozitif ilimlerle yaşantı medenice sürdürülemez. Toplum bir bütünlük içinde, tüm bilgilere eksiksiz sahip olmalı. Sahip oldukları ilimleri hayat tarzı yapmalı.

Maide Süresi 44- 45-47. Ayetlerinde kısaca Allah cc. Buyuruyor: “ Allah’ın indirdiği ayetlerle hükmetmeyenler; kâfirlerdir, zalimlerdir, fasıklardır.”

Bunu insanları aldatmak, kandırmak, aşırılığa çekmek isteyenler, hep söylerler. Yazarlar. Pano şeklinde duvarlara asarlar. Ben henüz 18 yaşındaydım. Akıncılar derneğine giderdim. Salonun ortasındaki kolona bu ayetler yazılıydı. Ama o gün bile bunun bir çarpıtma, saptırma, aldatma olduğunu düşünüyordum. Çünkü toplumun bireylerinden %1 bile insan Allah’ın indirdiği vahiy ile hükmetmiyordu. Bütün bunlara kâfir demek, doğru olmazdı.

Müfessirler bu ayetleri şöyle tefsir edip, yorumlamışlar: “ Bu ayetlerle hükmetmeyenler değil tasdik etmeyenler, kabul etmeyenler, onaylayamayanlar anlamına gelmektedir. Çünkü amel, imanın bir parçası değildir. İnandığı halde dinin bir hükmünü, emrini yapmayanlar, din dışına çıkmaz. Dinsiz, kâfir olmaz. Dinin ayet hükmünü inkâr edenler, alay edenler kâfir olur. Yapmayanlar dinsiz kâfir olmaz. Bu gibi uç, aşırı, saptırma, çarpıtma yapanlar, Müslümanları aldatıp, kandırıp, kendi haram emelleri için kullanmayı hedeflemişler. Terör örgütleri; Taliban, El Kaide, Deaş- Işıd, El Nusra, El Şebab, Boka Haram gibi İslam dinini istismar edenler, bu yol ve yöntemleri kullanmaktadır. Tarihteki Haricilerde bu yol ve yöntemleri kullandı. Peygamberimizin torunlarını, Hazreti Ali’nin evlatlarını, yakın akrabalarını inkârcılıkla, Müslüman olmamakla, tekfirlikle- dinden çıkmakla suçladılar. Sen şeriat istemiyorsun, biz şeriat istiyoruz, dediler.

Yobaz sözde Müslümanlar, dini çarpıtır, saptırır, istediği gibi nefsine göre yorumlar. Aklını, zekâsını, bilimi, ilmi, doğru bilgiyi kullanmazlar. Sorsan Kur’ân şeriatı istiyorlar. Öyle ki, pek çok cemaatleri, tarikatları peygamber bile pek tanımazlar. Kendi şeyhlerini peygamberin önüne geçirip, başköşeye oturturlar.

Materyalistlerde, Allah cc. Kur’ân, peygamber, din- iman tanımazlar. Doğru bilgi, gerçek ilimde kullanmazlar. Saçma sapan, yalan, yanlış malumatlarla kendilerini avuturlar. Darwin, insanların şempanze maymunundan ürediğini, türediklerini söylemiş. Onlarda maymun nesli olduğunu söylerler. Yanı insan olduklarına bile inanmazlar. Bu iki tayfadan, kesimden de yarar, fayda, değer çıkmaz. Bunlar insanlık, İslam, hak, hukuk, varlık düşmanıdırlar.

Allah cc. Yunus Süresi 100. Ayete buyuruyor: “ Allah, aklını işletmeyenler üzerine pislik yağdırır.”

Allah’ı ve dinini, Kur’an ve peygamberini inkâr edenler, kâfir olur.

Allah’ın hükümlerini, ayetlerini uygulamasa, zalim olur, fasık olur.

Allah cc. İnsanı gücü yetmeyen işlerde sorumlu tutmaz.

Fasık; Allah’a itaat etmekten çıkıp, dinin sınırlarını aşan, demektir.

Zalim; haksız ve acımasız davranan, katı yürekli, kıyıcı demektir.

Müslüman en ideal, üstün, akıllı, zeki, medeni, uyumlu, gönül insanıdır. Hangi ülkede yaşarsa yaşasın, zarar görmeyecek, zarar vermeyecek şekilde davranır. Karşısındaki kim olursa olsun; onun hak, hukukuna saygılı olmalı. Müslüman olmayanların hak, hukukuna daha özenle, dikkatle uymalı. Hak, hukuk; Müslümanın dikkat etmesi gereken en önemli husustur. Hak, hukuk çiğneyen, cennete giremez. Bu sadece insanların hak, hukuku değildir. Allah’ın dilsiz kulları olan hayvanların, bitkilerin, doğanın hak, hukuku da çok büyük özenle, dikkatle mutlaka korunmalıdır.

Devletlerin kanunlarına, yasalarına da mutlaka uymalıyız. İnsan haklarına uygun olan yasalara uymalıyız. Bendeniz şimdi T.C. Anayasasındaki, TCK. 86 - 301. Maddeleri arasındaki bazı kanunları kısaltarak yazacağım. Şöyle ki:

“ 6136 Sayılı Silah kaçakçılığı, 5607 sayılı sigara, alkol, akaryakıt vb. kaçakçılıklar, 220 Sayılı Suç işlemek maksadıyla örgüt kurma, 241 sayılı tefecilik, 228 sayılı kumar oynanması için yer ve imkân sağlama, 79 göçmen kaçakçılığı, 80 insan kaçakçılığı, 235 ihaleye fesat karıştırma, 234 çocuk kaçırılması ve alıkonması, 190 uyuşturucu madde ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, kasten yaralama, sonuç itibarıyla ağırlaştırılmış yaralama suçtur.

Tehdit, şantaj, hırsızlık, nitelikli hırsızlık, yağma, nitelikli yağma, mala zarar verme, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas, zehirli madde katma suçtur.

Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti, izinsiz ilaç yapma ve satma, zehirli madde üretme ve atma, parada sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi, genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması yasa gereği suçtur.

Radyasyon yayma, atom enerjisi ile patlamaya sebep olma, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması ve el değiştirilmesi, çevrenin kasten kirletilmesi, imar kirliliğine neden olma, sağlık için tehlikeli madde temini kanunen suçtur.

Mühürde sahtecilik, imzada sahtecilik, sahtekârlık, hile, mühür bozma, özel belgede sahtecilik, halk arasında korku ve panik yaratma, kanunlara uymamaya tahrik, kışkırtma, anarşi, şiddet, terör yapma kanunen yasaktır. Kanunlara uymama suçtur. Görevi kötüye kullanma, devlet araç- gereçlerinin kaçırılması ve kötüye kullanılması suçtur. Kötü muamele, hakaret, aşağılama, devlet ve ticari sırların açıklanması, bilişim sistemine girme suçtur. Sistemi engelleme, bozma, yok etme veya değiştirme, banka ve kredi kartlarını kötüye kullanma suçtur. Zimmet, irtikâp- kötülük etme- rüşvet alma- yiyicilik, nüfus ticareti, görevi kötüye kullanma, göre ilişkin sırların, sırrın açıklamamsı yasalarımızda suçtur.

 Resmi belgeyi bozmak, yok etmek, gizlemek suçtur. Suç işlemeye tahrik, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, rüşvet, ihmali davranışla kasten öldürme, intihara yönlendirme, tasarlayarak öldürme, çocuk düşürtme, kısırlaştırma, cebir ve şiddet kullanma, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçtur. Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi, siyasi hakların engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat özgürlüğünün engellenmesi suçtur. Konut dokunulmazlığının ihlali, nefret ve ayrımcılık, kişinin huzur ve sükûnunu bozma, haberleşmenin engellenmesi, hakaret etme, haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi suçtur, iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali, sendikal hakkının engellenmesi, dilekçe verme hakkının engellenmesi suçtur. Kişiler arası konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, verileri yok etmeme, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçtur.

 Hakkı olmayan yere tecavüz etme, güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma, kamu görevlisinin ticareti, kanuna aykırı eğitim kurumu açma, yalan, iftira, yalan tanıklık etme, yalan yere yemin etme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma, suçtan kaynaklanan mal varlığının değerini aklama suçtur. Tutuklu, hükümlü ve suç kanıtlarını bildirmeme, gizliliğinin ihlali, adil yargılanmayı engellemeye teşebbüs etme, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk Milletini, T.C. Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama yasa gereği suçtur.”

Gerçek ilim, bilim, bilgi, dosdoğru, yararlı din- iman öğrenmek farzdır. Beyni işletmek, kalbin insani sesine kulak vermek, farzdır. Bugün, Müslümanların büyük bölümü beynini çalıştırmamaktadır. Her biri bir sapkınlık, sapıklık peşine gitmektedir. Beynini doğru çalıştıran, iki âlemde perişan olmaz. Bugün, Müslümanlar beynini çalıştırmadıklarından, bu durumdadır! Sapık, zalim kâfirlerin; mal, mülk, servetine bakmayın. Müslüman cahilleri bu duruma düşüren de onlardır. Ne batıl olanlar ne de cahil sapkın olanlar, İslam değeri taşımaktadır. Gerçek ve dosdoğru ilimle de ilgileri, ilişkileri pek yoktur.  “Hidayet istemelerini diliyorum. Allah cc. Hidayet etsin, demek yeterli değildir. Sen hidayet dilemezsen, hidayete erişemezsin. Allah cc. Hidayet versin, deyip, geçmemeli. O zaman hidayete erişemeyenlere, Allah cc. Hidayet etmedi, anlamı çıkar. Allah cc. Akıl, fikir edinme yetisi vermiş. Bu nimeti doğru kullanmalı.

Müslüman, ilim sahibi olmalı. İslam’ın farz ibadetlerini peygamberimiz örnek alarak yapmalı. Namaz, zekât, oruç, hac yapmalı. Helal kazanıp, önem sırasına göre meşru harcama yapmalı. Aşırı gitmemeli. İsraf etmemeli. Şefkatli, merhametli, müşfik olmalı. Temiz kazanmalı. Temiz şekilde israf etmeden harcamalı. İyiliği emredip, kötülüklerden vazgeçirmeli. Tövbe etmeli. Öğrenci olmalı. Öğreten olmalı. Hizmet etmeyi esas almalı. İnsanlara, hayvanlara hizmet etmeli. İyilik etmeli. Doğaya zarar vermemeli. Korkak, korkan, pısırık, çekingen olmamalı. Ümit var olmalı. Güzel, iyi, yüksek İslam ahlaklı, edepli, hayâ sahibi olmalı. Sabırlı olmalı. Sabrı korumalı. Sabırsız asla olmamalı. Sabırsız olanın hayatı zehir olarak geçer! Utanma, ar etme, hayâ sahibi olmalı. Cömert olmalı. Cimri olmamalı. Doğru bilgi, ilim, bilgi, meslek, sanat sahibi olmalı.

Sizlere şimdi bir örnek verelim: Türkiye’de bu küresel ekonomik çöküntü, Kovid 19 pandemi salgını, terör saldırılarıyla pek çok ülkede ve ülkemizde mücadele etmemize rağmen son 20 yılda ekonomimiz 4 kat büyüdü. Kişi, başı GSMH yaklaşık 10 bin dolar oldu. 20 yıl önce bu 1,800 dolardı.  Afganistan’da ise 13 dolardır! Oysa Afganistan yeraltı zenginlik bakımından bizden zengindir. Ama kafa işletmiyor, beyin çalıştırmıyor. Bunun gibi dünyada 150 kadar ülke vardır. Beyni doğru işleteceksin. İlim, bilim, fen, sayısal ilim, sosyal, kültürel ilim, teknik, teknoloji, sanayileşme yapacaksın. Eşek gibi başkaları tarafından kullanılmayacaksın. Başkalarının saldırılarını önlemek için çok güçlü, birlik beraberlik içinde olacaksın.

Mutlaka bilgi sahibi olmalı. Bilgisiz cahil cühela çapulcu olmamalı. Marifet sahibi olmalı. Allah’ın emir ve yasaklarına uymalı. Hakkı, hakikati bilip, sımsıkı yapışmalı. Ağırbaşlı, alçak gönüllü, çok, çok, çok çalışkan olmalı. Elimizden gelen her iyiliği yapmalı.

Bugün, cahil cühela olan çapulcu durumunda olan sapık ve kaçıklar, teröristlik ve haramın her çeşidini, 800 çeşidini düşüncesizle yapmaktadır. İlmin güzelliklerinden değil, sapkınlığın çirkinliğinden, kötülüğünden yararlanmaktadır. Bu gibi kişilere karşı biz de görevimizi yapmıyoruz, demektir. Düşmana mankut oluyorlar.

Müslüman, ilim, bilim, bilgi, sanat, meslek, marifet sahibi olmalı. Özgür olmalı. Başkalarının boyunduruğuna girmemeli. Bağımsız, haktan taraf olmalı. Batıla, küfre, sapkınlığa karşı amansız hak hukukça mücadele etmeli. İstikameti; dosdoğru olmak, olmalıdır. Fikri olarak mücadele etmeli. Uzlaşmacı, barışçı olmalı. Kendinden olmayana karşı kırıcı olmamalı. Anarşi, şiddet, terör, çatışmaya karşı olmalı. Dosdoğru, dürüst, düzgün, medeni insan olmalı. Milli, yerli olmalı. Kalkınmacı, gelişmeci olmalı. Haktan ödün vermemeli. Ortak akıl kullanmalı. Ekip çalışması yapmalı. Hakka, hukuka sımsıkı bağlı olmalı. Suç işlememeli. Güzel ve yüksek ahlaka önem ve değer vermeli. Dindar bilge olmalı. Özgün olmalı. Sağlam karakterli, iyi huylu olmalı. Mazlumdan, mağdurdan, yoksundan, yoksuldan, haksızlığa uğrayandan yana olmalı. Her zaman en, en ideal olmayı tercih etmeli.

Milli, manevi, dini, insani, evrensel değer düşmanlarına asla aldanıp, kanmamalı. Vatanımızı, milletimizi, devletimizi, bayrağımızı, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, değerlerimizi koruyup, kollamalı. Allah’ın emirlerini yapmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. İyiliği artırmalı. Kötülükleri azaltıp, yok etmeye çalışmalı. Dosdoğru, gerçek ilim sahibi olmalı. Her türlü sapkınlıktan ve insanlık dışılıktan uzak kalmalı.