İnsanı güzelleştiren; inancı, ibadeti, güzel ahlakı, muamelatıdır

      İslam dini; insana, insanlığa, bireye, aileye, topluma, devlete, hayvanlara, bitkilere, doğaya, çevreye çok değer ve önem verir. Öncelikle bireyin iyileştirilmesine, güzel yetiştirilmesine çalışır. Zira bireyler, aileleri, aileler toplumu, toplumlar devleti oluşturur.

Anne, baba ve çocuklardan oluşan yuvaya; Çekirdek aile denir.

Büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve çocuklardan oluşan yuvadaki, yaşayan insanlara da; Geniş aile denmektedir.

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz Allah cc. Mealen şöyle buyuruyor: "Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir kadından yarattık…"

Okuduğum Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor: "Sizin en hayırlınız ailesine en güzel şekilde davranandır.”

Aile, kadın ve erkeğin şeref ve saygınlığını koruyacak, helal dairesinde yaşamasını sağlayacak en önemli kurumdur. Aile, Rabbimizin kullarına bahşettiği, kişinin ruhuna huzur, gönlüne mutluluk veren en büyük nimetlerden biridir. Aile, insan neslinin devamını ve korunmasını sağlayan sağlam bir kale, güvenli bir sığınaktır.

Aile, kadın ve erkek arasında şahitlerin huzurunda gerçekleştirilen meşru bir nikâh akdiyle kurulur. Kadın, aile yuvası kurunca, anne olur. Anne olunca da, cennet onun ayaklarının altına serilir. Anne, merhametin, şefkatin ve fedakârlığın adıdır. Sevgi ve muhabbetin kaynağıdır.

Erkek, aile ocağı kurunca, baba olur. Baba, adalet, huzur ve güven demektir. Ailenin direği, sarsılmaz dayanağıdır. Anne ve baba, insanın varlık sebebidir.

İslam'a göre evlilik dışı nikâhsız birliktelikler zinadır. Zina, dinimizin haram kıldığı büyük günahlardan biridir. Ne yazık ki, nice insanlar zina sebebiyle heder olmaktadır. Nice yuvalar zina nedeniyle yıkılmaktadır. Nice umutlar ve hayaller zina yüzünden sönmektedir. Nitekim Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:

"Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur."

Ne hazindir ki, toplumun temel taşını oluşturan aile yapısı her geçen gün, fıtrata aykırı yıkıcı etkilere daha fazla maruz kalmaktadır. Nikâhsız birliktelikler özendirilmektedir. Sosyal medyadaki, uygun olmayan içerikler ile bazı televizyon dizi ve programları, aile yapısını tehdit etmektedir. Böyle bir zamanda bizlere düşen, aile içi huzur ve güveni tesis etmek için daha fazla sorumluluk almaktır.

Yüce dinimiz İslam'ın gönderiliş gayelerinden birisi de; sevgi ve saygıya, sadakat ve güvene dayalı güçlü bir aile yapısı inşa etmektir. Bu kapsamda İslam, aile üyelerinin her birisine ayrı ayrı sorumluluklar yüklemektedir.

Eşlerin birbirine karşı sorumluluğu, evliliği bir rekabet haline dönüştürmemek, birbirlerini Allah'ın emaneti olarak görmektir. Varlıkta ve darlıkta, sevinçte ve tasada birbirine destek olmaktır. Anne babanın sorumluluğu, çocuklarına milli ve manevi değerlerimizi öğretmektir. Onlara zaman ayırmak, sevgilerini göstermek, güvenli ve huzurlu bir aile ortamı sunmak, iyi bir gelecek hazırlamaktır.

Çocukların sorumluluğu ise, anne babanın hakkını gözetmektir. Onlara güzel söz söylemek, merhametle muamele etmektir. Onlara "öf!" bile dememek, onların hayır dualarını almaktır.

Yüce Rabbimiz, kadını kadın, erkeği erkek olarak yaratmıştır. Kadın, kadın olarak; erkek de erkek olarak, her türlü hürmete layık, saygın birer varlıktır.

İnsanın temiz fıtratını – yaratılış özelliğini bozmayı amaçlayan sapkın anlayışların tamamı, ilahi iradeyi yok sayarak, insanın yaratılışına müdahale etmektedir. Fıtratı bozmaya yönelik davranışlar, özgürlük söylemlerinin arkasına sığınılarak asla meşru hale getirilemez. Dinimizin kadın ve erkeğe bakışıyla uyuşmayan yanlış anlayış ve tercihler, aile yapısını bozmakta, insan neslini ifsat etmekte, toplumu felakete sürüklemektedir.

Aile yapımız sarsıldığında, millet varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değildir. Dün olduğu gibi bugün de, bizleri güçlü kılacak ve her türlü zararlı akımlardan koruyacak yegâne sığınak ailedir. Öyleyse, dünyadaki, huzurumuz mutluluğumuz olan, ailemizin kıymetini bilelim. Aile yapımızı tehdit eden, her türlü zararlı akım karşısında uyanık olalım. Her alanda olduğu gibi aile hayatında da dinimizin emrettiği ilkelere içtenlikle bağlı kalalım. Ailemizde nezaket ve zarafeti, şefkat ve muhabbeti, hayâ ve iffeti hâkim kılmak için daha çok gayret edelim.

Müslüman, bilgili, bilinçli, samimi, uyanık, dikkatli olmalı. İdeolojik, sapkın, cinsel sapık düşünce ve eylemlerden sakınmalı. LGBTİ Enses, feminist, felsefi sapkınlık, cinsel sapıklık, beşeri ideolojik kaçıklık, yalan ve yanlış, batıl ve de küfür duygu, düşünce, eylemlerden sakınıp kaçınmalı. Kapitalizm, liberalizm, Neonazizm, sosyalizm, komünizm, diktatörlük gibi felsefi ve beşeri inanç ve görüşlerden uzak durmalı. Allah’ın ve peygamberinin yolundan ayrılmamalı. İslam ve bilimden uzaklaşmamalı.

Yazımı Kur'an-ı Kerim'de yer alan şu duayı yazmak istiyorum: "Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle."

Her şeyden önce bireyi en güzel şekilde yetiştirmemiz gerekir. Önce birey, insan, kişi, zat diyelim. Önce kendimizi en iyi şekilde yetiştirelim.

Önce aile içinde anne, baba ve eşimize çok çok çok iyi davranalım. Çocuklarımıza çok güzel davranalım.

Aile içinde karı ile koca yanı karşıt cinsten olan eşler, birbirine çok iyi davranmalı. Herkes kendine düşen görev ve sorumlulukları öğrenip, bilmeli. Anne ve baba; çocuklarına ilgi, alaka duyup; iyi, en ideal yetişmesine çalışmalı. Aile gelirinin en büyük kısmı; eğitim- öğretim, sağlık için harcanmalı. Çocuklarda, anne ve babaya olan görev, ödev, sorumluluk, yükümlülüklerine yerine getirmeli. Güzel ahlak temelli çalışmalı. Kardeşler birbirine kız- erkek ayrımı yapmadan iyi, güzel, adil, merhametli davranmalı. Aile içinde haksızlık oluşturmamalı. Akraba ve komşularla da çok iyi geçinmeli. Hiç kimse kırılıp, incitilmemeli. Sadece insanlar değil; hayvanlar, bitkiler de incitilmemeli. Onlarda Allah’ın sessiz kullarıdır. Onlarda acı, ıstırap çeker. Acı duyar. Hatta bitkiler bile acı çeker. Su bile acı çeker ve şekil değiştirir.

Hayvanlar ve bitkiler âlemi insanlar emanettir. İnsanlar, Allah’ın yarattığı her varlığı koruyup, gözetmeli. İnsana emanet edilen bu güzelim varlıklara iyilik, hizmet etmeli.

Çocuklar, anne ve babalarına, büyükbaba, büyükannelerine sevgi ve saygı göstermeli. Büyüklerine iyilik, hizmet etmeli. Sevgisizlik, saygısızlık yapmamalı. Kızgın, öfkeli bakmamalı. Saygısızlık asla yapmamalı. Ebeveynlerde çocuklarına sevgi, saygı ile davranmalı. Hem İslam dinimizin hem de gelenek göreneklerimizin gereğini yapmalı. Kur’ân’ı esas almalı. Peygamberimizi sas. Örnek almalı. İslam ve bilime eksiksiz uymalı.

Anne ve babaya saygı, Allah’a saygılı olmaktır. Allah cc. Anne ve babaya sevgi, saygı duyulmasını emretmiştir.

Cennet, annelerin ayağı altındadır, diyen peygamberimizdir.

Büyük ve küçük günahları öğrenip, sakınmayı becermeli.

Günahlardan sakınmadan, ibadet etmek; kazanılan sevapları, günahlarla silip, süpürüp, sıfırlamak olur.

Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hac yapmak, kurban ibadetini icra etmekten alınan tüm sevaplar; yapılan büyük günahlarla silinip, yok olabilir. İbadet yapmaya başlamadan önce, haramlardan sakınmayı öğrenip, yapmalı.

İslam’ın 5 temel esas farz ibadetini yaparken; haramlardan muhakkak sakınmalı. Anne ve babadan başlayarak, iyiliği herkese yaymalı. Anne ve babanın, mazlumun, misafirin- konukların duasını almalı ki, huzurlu mutlu olalım.

İyiliği en önce anneden başlayarak yaparken, babayı ikinci sıraya koymalı. Sonra akraba, arkadaş, komşulara iyilik etmeli.

Müslüman öncelikle farz, sünnet ibadetleri yapar. Yaparken de, haram, günah, mekruhlardan mutlaka ama muhakkak sakınmalı.

Çocuklarımızın, kız ve erkek evlatlarımızın yetiştirilmesinde; güzel ahlak, yüksek ahlak, terbiye, edep, adap, hayâ mutlaka kazandırılmalı. İffet, namus, değer yargısı kazandırmalı. Ahlak, terbiye, hayâ, iffet, namus yoksunu bir kişiden hiçbir değer çıkmaz. Değer olmaz.

Allah’a isyan edilen bir ailede hayır, iyilik, güzellik, huzur ve mutluluk olmaz. Bu sadece varlıkla, nefsi yaşamakla olmamaktadır. Hatta daha çok kötü olmaktadır. Sapıtan ailelerde her türlü rezillik olmaktadır. Hatta cana kıyma olmaktadır. Kavga, bağırma, şiddet olmaktadır. Kumar, içki, alkol, uyuşturucu da mahvetmektedir. Hem haram hem de suç işlenmektedir. Yasal olmayan, haram olan, meşru olmayan tüm eylemlerden sakınmak; akıllı, zeki, bilgili, bilinçli, İslam yaşama ile yok edilmektedir.

Birey, bireyler, aile bireyleri, toplum bireyleri, kamu görevi yapan bireyler, görevliler öncelikle İslam dinin emirlerine uygun hareket etmesi gerekir.

Devletin hukuka uygun yasalarına uyması gerekir.

İslam dinimizde haram, günah, mekruh olan hususlardan sakınılması gerekir.

Devletimizin veya yaşadığımız ülkenin yasalarına hukuk çerçevesinde uymalıyız.

Bir de hayatın ilke, kurallarına uymalıyız. Dünyada huzurlu, mutlu olmak için bu hususlara uymamız gerekir. Hak, hukuk, kural, ilke, din- iman, bilim, hikmet, fazilet değeri, ahlak kuralı dinlemesek; iki âlemde Allah cc. Korusun; perişan olunur. Bu perişanlık çok farklı, berbat, rezil, rüsva, zor, güç olur. İki âlemde zorluk, güçlük, kötülük görmemek için; ilmin, bilimin, dinin, aklın, düşüncenin, irfanın, hikmetin tüm değer ve verilerini en güzel şekilde yaşantımıza uygulamamız gerekir. Böyle yaparsak, birey, aile, toplum olarak çok huzurlu ve mutlu oluruz.