Yüce, hak, hakikat olan, ilahi dinimiz İslam’ın gayesi, amacı, hedefi; erdemli, olgun, faziletli, huzurlu, mutlu birey, aile, toplum yetiştirip; iki dünyada güzel bir yaşantı kurdurmaktır.

İnsanları yaratan Yüce Allah cc. İnsanların nasıl huzurlu, mutlu olacağını en iyi, dosdoğru bildiğinden, yaşam kılavuzunuzda her zaman vahiy yolu bildirmiştir. İslam dini bir hayat- yaşam dinidir.

İslam dini kendinden başka her batıl inancı, inanışı, ideoloji, sapkın felsefi görüşleri reddeder. Onların batıl, küfür, yalan, yanlış, işe yaramaz olduklarını bildirir. En doğruyu İslam dini söyler. İslam dininin ana kaynağı; Kur’ân ve sünnetlerdir. Kur’ân yap der. Neyi, nasıl yapılacağını detayı ile bildirmez. Peygamberimiz ise; nasıl, niçin, neden yapılacağını, eğitim- öğretim yoluyla detaylı açıklar. Peygamberimize nasıl yapılacağı, ayrıca Cibril yoluyla- aracılığı ile öğretilmiştir.

İslam dininde ibadetlerin hem dünyevi, hem de uhrevi dediğimiz ahiret boyutu vardır. Müslüman ibadetlerini, işini, görevini, yükümlülüklerini yaparken, bu iki boyutu düşünerek yapar, yapmalıdır. İslam dinin tüm değerlerine, Kur’ân ve sünnet değerlerine sahip çıkılmalı. Kur’an’ın bir harfini inkâr etmek; kâfir olmak için yeterlidir. Peygamberimizi dışlamak, ibadetlerini kabul etmemek, ileri- geri konuşmak, zalim kâfir olmayı gerektirir. Bir cümle- tümce ile Müslüman olunduğu gibi bir cümle ile de zalim, kâfir olunmaktadır. Bunun için Müslüman akıllı, bilgili, bilinçli, sağduyulu, makul, mantıklı olmalı. Serseri kılıklı olmamalı.

Kimliğiniz; İslam, Mümin, Müslümanlık, Müslim olmak olsun.

Kimliğiniz önüne ırkçılık- etnik kimlikçiliği- şovenlik, mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik, ideolojik sapkınlık, felsefi bozukluk, bölgecilik geçtiğinde; İslam’dan uzaklaşılır!

Elhamdülillah Hakk’a Mümin ve Müslümanım, demek, her zaman yeterlidir. Diğer özellikler alt değerlerdir. Üst değer olduğunda, İslam kaybedilir. Kapitalistten, sosyalistten, komünistten, faşistten, liberalden, zalimlikten, diktatörlükten İslam çıkmaz. Onların tümü İslam dinini reddeder. Hepsi materyalisttir- maddecidir.

İstikamet; iman, İslam, Kur’ân ve sünnet olmalı.

İslam dinini öğrenirken, bilim dalları ile birlikte öğrenmeli.

Bilim dallarını öğrenirken, İslam dinini de mutlaka öğrenmeli.

İster İslam dini isterse bilim dalları olsun; hepsi de Yüce Allah’ın âlim ve ilim sıfatının tecellisidir.

Bir uçak, kuş düşünün. Tek bir kanatla uçmaz, uçamaz. İki kanada gereksinimi vardır. İşte bunun biri İslam dini, diğeri bilim ve teknolojidir.

Allah cc. Duygu, niyet, düşünce, eylemlerde dosdoğru olmayı emrediyor.

Hud suresi 112. Ayette Allah cc. Buyuruyor: “ Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Yolların en doğrusu ise Muhammed’in yoludur.”

Müslüman sırat-ı müstakim üzere olmalıdır. Buna Fatiha suresinde günde 40 defa vakit namazda söz veriyoruz. Ama ne dediğimize uyuyoruz. Ne de dediğimiz biliyoruz. Böyle Müslüman olmamalı.

İstikametimiz; Allah’ın emri, peygamberimizin sünneti olmalıdır.

Bu yolda olmayanlar; sapıktır, sapkındır, yalandadır, yanlıştadır, zalimdir.

Müslüman hem doğru olmalıdır hem de doğruluğa davet etmeli, çağırmalı. Buna tebliğ- hakkı bildirmek diyoruz. Ama bu sadece sözle, yazı ile olmamalı. Güzel davranışlarla da güzel örnek olmalı. Peygamberimiz sav. Gibi emin- güvenilir Müslüman olmalı.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Allah’a inandım de, sonrada dosdoğru- dürüst ol.”

Hadis-i şerif: “ Rabbim Allah’tır de, sonrada dosdoğru ol.”

Dosdoğru olmak için, müminler topluluğu olarak birlikte, beraber hareket etmek gerekir. Toplumda birkaç kişinin sadece doğru olması, yaşaması pek de olur durum değildir. bireyler, aileler, toplum, devlet yönetimi doğru olmalıdır. Her alanda doğru, dinsel, bilimsel hareket etmelidir. Zira doğru, dürüst olmak bazen tek başına yapılacak bir durum olmayabilir. Onun içindir ki, müminler; hakkı, hakikati, doğruluğu, dürüstlüğü, adaleti, hakkaniyeti, güzle ahlakı, edebi, ilmi, irfanı, İslam kardeşliğini, barışı hayata egemen kılmalıdır.

Müslüman dosdoğru olmakla emrolunmuştur. Bu bir Allah cc. Emridir. Tavsiye- öneri, öğüt değildir.

İstikamet kavramı hem ayetlerde hem de hadislerde geçmektedir. Anlamı ise; doğruluk, dürüstlük, adalet, itidal- dengeli, itaat, sadakat anlamlarına gelmektedir.

İnsanın yaptığı zalimlik, zulüm, kötülük, haksızlık, hukuksuzluk asla, katiyen, kesinlikle yanına kâr, yarar olarak kalmayacaktır. İster inan, ister inanma; sonunda böyle olacaktır.

Müslümanda iman bilinci, İslam bilinci olmalı. Olmazsa; dalından kopmuş kuru yaprak gibi fırtınalı, rüzgârlı havalarda bir oraya, bir beriye savrulur. İstikameti belli olmaz.

Müslüman güven evren, güven duyulan insan olmalı. Gelişmesini, yükselmesini, istikametini dosdoğru yolda, dürüstçe, anlamlı şekilde sürdürmeli.

Hak istikamet üzere fiili yaşamayı, peygamberimiz sav. Hayatından- yaşantısından öğreniriz.

İman ve İslam inancı ve yaşantısı olmayanlar; sapıklık, sapkınlık, küfür, batıl içindedir. Ben doğruyum, dürüstüm, gerçekçiyim, adaletliyim gibi sözleri doğru değildir. Ancak yalanları ile kendini ve başkalarını avutmaya çalışır. İman ve İslam sahibi olmayanların hiçbir değer yargıları olmaz. Bugün putperest dünyaya, Siyonist dünyaya, Haçlı dünyaya bakıp, irdeleme yaparsanız, neyin, ne olduğunu kolayca anlayabilirsiniz.

Peygamberimiz daima Kur’ân üzere yaşayarak hak istikamette en güzel örnek olmuştur. Kur’an teorik bir ilahi kitaptır. Peygamberimiz fiili- tatbiki- uygulayan bir eğitimci öğretmendir. Binlerce değeri Kur’ân ve peygamberimizden öğreniyoruz. Peygamberimize şekil veren Yüce Allah’tır. Yüce Allah cc. Pek çok ayetinde; peygambere sav. Uyun, buyurmuştur.

Müslüman, İslam dinin binlerce değerine sımsıkı yapışarak, yaşam tarzı yapar, yapmalıdır. Doğruluk, dürüstlük, adalet, merhamet, ahlakı değerler, meslek ahlakı gibi değerlere yapışılmalı. Peygamberimiz sürekli doğruluğu, adaleti, merhameti, sabrı tavsiye etmiştir.

Hud suresi 112. Ayette; “dosdoğru ol, emri verilmiştir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “Allah’a iman ettim de, sonrada dosdoğru ol, “buyurmuştur.

Sadece Kur’ân dosdoğru olmayı emretmemiştir. Diğer peygamberlerin hepsi de haktır. Hepsi de dosdoğru olmayı emretmiştir.

Meryem suresi 41. Ayette: “ Hazreti İbrahim peygamberi de an. O dosdoğru bir peygamberdi.”

Yaşantısı en güzel olan peygamberimiz sav. Örnek alınmalıdır.

Peygamberimizi dışlayan, beğenmeyen, ileri- eğri konuşandan Müslüman olmaz.

Peygamberimiz, Kur’ân’ı en güzel ve doğru şekilde yaşayan tek insandır.

İslam toplumu, peygamberimiz ile oluşmuştu. Kur’an, vahiy yolu ile peygamberimize geldi. Peygamberimizde insanlara anlattı, açıkladı, ezberletti. Hükümlerin yaşanmasını belletti. Kur’an ayetlerini yazdırttı. Kur’an, vahiy yolu ile geldiği şekilde günümüze ulaştı. Kıyamete kadarda ulaşacak. Kur’ân, Allah cc. Korumasındadır.

Peygamberimiz, Kur’an’ın temsilcisidir. Peygamberimiz olmazsa, Kur’ân, insanlara ulaşmazdı. Allah cc. İle insanlar arasında vasıta- aracı; peygamberimizdir.

İslam dininde israfın- savurganlığın her çeşidi haramdır. Zamanı boşa geçirmek de haramdır. İslam dini de aşırılık haramdır. Gerilik de haramdır. İslam dini mutedil olmayı yanı ölçülü, dengeli olmayı emreder. Cimrilik haramdır. Eli açıp, savurmak da haramdır. Abdest alırken bile suyu fazla kullanmak haramdır. Harcama yaparken cimri olmak da haram, israf etmek de haramdır. Her şeyde ölçü, dengeli, normal olmalıyız. Yemek, yemek de ifrat- aşırılık, tefrit- gerilik içinde olmamalıyız. Yeterli, dengeli, normal beslenmeliyiz. Obez, şişko olmamalıyız. Çok ciliz, zayıf, güçsüz de olmamalıyız. Mutlaka spor yapmalıyız. Her şeyde makul, mantıklı, sağduyulu, ilmi, dini davranmalıyız. Dengeyi her işte sabırla korumalıyız. Çalışma yaşantımızda ölçülü, dengeli, normal, sağlık ve güvenlik koşullarında olmalı.

Sağlık ve boş zaman çok değerlidir, diyen peygamberimizdir. Sağlık ve boş zamanı çok iyi değerlendirmeliyiz. İslam dininde zaman kavramı çok önemlidir. Sabır kavramı, sağlık çok önemlidir.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kolaylaştırın. Zorlaştırmayın. Sevdirin, nefret ettirmeyin. “

Namaz kılarken bile çok uzatmamalı. Çok kısa da kılmamalı. İnsanları bıktırmamalı. Hutbe okurken de çok kısa veya çok uzun okumamalı. Her işi normal, orta tutmalı.

2015 yılında Belarus- Brest kentinde, eşim ile birlikte 2 ay oğluma misafir- konuk oldum. Cuma günü mescide Cuma namazına gittik. Cuma hutbesi Rusça okundu. Fahri imam tam 6 A4 kâğıdı hutbe okudu. Yanı ülkemizde bir A4 kâğıdı okunuyor. İmam 6 A4 kâğıdı hutbe okudu. Bilmediğimiz dilde okuduğu içinde sıkıcı oldu. İmamı uyardım.

İslam inancı- imanı, ibadeti, ahlakı, muamelatı, ahlakı ile yaşamalı. Eğer İslam bilgi ve bilincine sahip olunmazsa;

Hak ile batılı,

 Doğru ile yanlışı,

Gerçek ile yalanı,

Güzel ile çirkini,

Haklı olanla, haksız olanı,

Boş ile doluyu, yararlı ile zararlıyı,

Sağlam ile çürüğü,

Âlim ile cahili, zalim ile adili,

Hakkı yalanlayan ile hakkı onaylayanı,

Adil hukuk ile zalim hukuksuzluğu,

Dinsiz ile hak dinliyi,

Mümin – Müslüman ile kâfirin farkını,

 Ateist ile dindarın farkını,

Fark edemez. Gidip de batıla, küfüre, zalime, kâfire, katliamcıya uşak olur, mankut olur, köle olur, kullanılan uşak olur, maşa olur!

Bir beyine; batıl, küfür, yalan, yanlış girip, tutsak etmiş ise, o kalbe- gönüle, beyine hak ve hakikat kolay giremez. Bunun için kalp ve beyini kirletmemek gerekir.

İslam ahlaklı olmak çok çok çok önemli ve değerlidir.

İslam ahlakı ile İslam imanı- inancı ile İslam ibadeti ile İslam muamelatı ile İslam hukuku ile ilgili onlarca doğru yazılmış kitap okumalı.

Bugün öğle namazına camiye gittim. İmam kürsüden vaiz ediyordu. Vaizinde dünyayı sevmeme anlatılıyordu. Oysa dünya da sevilmeli. Ahirette sevilmeli. Dünyada iken, ahiret hazırlığı yapılmalı. Dünyada rezil, rüsva, perişan, zelil olanlar; ahirette de perişan olur. Dünya, ahiretin tarlasıdır. Dünyada ektiğini, ahirette toplayacaksın. İnsanın görevi; yaptıkları ile dünyayı güzelleştirmektir. Her nesil, kendi için ve gelecek kuşaklar için dünyada güzel eserler bırakmalı. Güzel, hizmet edici yapıtlar bırakmalı. Dünyayı sevmeden bu nasıl olacak? İlim- bilim- doğru bilgi- bilmek; dünya ve ahiret için güzel yaşamayı gerektirir.

İnsanın görevi dünyayı güzelleştirmektir.

Ahirete hazırlanmaktır.

Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda yaşamaktır.

İyiliği emretmek, kötülükleri engellemektir.

İnsanı insan yapan; hak ve hakikati yaşamaktır.

İnsanın gayesi, amacı, hedefi; Allah’ın kitabı doğrultusunda, peygamberimiz gibi yaşamaktır.

Hemen her gün Tevbe edip, Hakk’a yönelmeli. Batıldan, küfürden tamamen uzaklaşmalı.

Müslüman, İslam dini ile iletişimini, irtibatını, bağını hiç kesmemeli. Aralık bırakmalı. İslam dinine sımsıkı sarılıp, yaşam tarzı yapmalı. Hem Müslüman hem de müşrik, kâfir gibi yaşamamalı. Hayatını İslam ile anlamlandırmalı, değerlendirmeli, önemli hale getirmeli.

Kur’ân, Yüce Allah’ın sözleridir.

İnsanların yaşam kılavuzudur.

İslam, dinlerin tek hak dinidir.

Peygamberimiz, bizlerin önder, örnek lideridir.

Rabbim sadece Yüce Allah’tır.

Başka tanrılar edinip, zalim, kâfir olmam.

Kur’ân günümüzde Rabbimin tek ilahi kitabıdır.

Peygamberimiz sav. İslam dininin öğreticisi, eğiticisi tek öğretmenidir.

Kur’ân’dan, peygamberimizden, İslam’dan şaşıp; sapkın sapık olmam.

İki âlemde huzurlu, mutlu olmak için dinime sımsıkı sarılırım.

Ahkâf suresi 13. Ayetin meali: “ Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır, deyip; sonrada dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyecekler de.”