“Peygamberimizi daha iyi tanımak, İslâm dinini, peygamberimiz gibi yaşamak için lütfen okuyunuz, okutunuz, sosyal medyada paylaşınız.” “ Kur’ân’ı peygamberimiz gibi aynen yaşayan insan, elhamdülillah, Hakk’a; hakiki mümin ve hak Müslüman olur. Peygamberimiz, İslam dinini, Allah’ın istediği ve emrettiği şekilde aynen yaşayandır. Peygamberimizin, Kur’ân’ı yaşadığı gibi yaşamayan kişi, kendi heva ve hevesine göre bir oyun, eğlence, sapıklık, sapkınlık içinde olur! Hakiki mümin ve hak Müslüman; Kur’ân’ı kılavuz, peygamberimizi, kendine; peygamber, önder, lider, örnek, rol model olarak alır ve benimser. Başka tapınacak ilahlar, kılavuzlar, yollar, önderler edinmez. Kendini sadece ve ancak “İslam, mümin, Müslim, Müslüman” olarak tanımlar. Allah cc. Müminlere sadece bu ad ve sıfatları vermiştir.

Müslüman; “İslam dininden başka din, Kur’ân’dan başka kutsal kitap, Hazreti Muhammet’ten başka önder, lider, peygamber kabul etmez.” Hiçbir kimseyi, bu üç değerin önüne geçirmez. Ben, “Müslüman’ım” demesi, gerekirken; ben, Şii’yim, Vehabi’yim, Nusayri’yim, Selefiyim, İslamcıyım, Alevi’yim, Nakşibendî’yim, Kadiri’yim, Sünni’yim, Hanefi’yim, Şafi’yim, Maliki’yim, Hambeli’yim gibi üst kimliği bırakıp; alt kimlik ile bölünme, parçalanma ile ortaya çıkan, alt kimliklerle kendini adlandırmaz, tanıtmaz, sıfatlandırmaz.

“Allah cc. Bu durumu Enfal süresi 46. Ayette mealen uyarmıştır. Lütfen! Bu ayete bakınız.” “Bölünmeyin, parçalanmayın, yoksa gücünüz gider…” meali ile yasaklamaktadır. Tarikatçılık, cemaatçilik, mezhepçilik, ırkçılık, ideolojik sapkınlık, fırkalara ayrılma, bölünme, ayet ile yasaklanmıştır. Günümüzde birileri, Aleviliği, Şiiliği anlatıyor: “Hazreti Ali ve Hüseyin ile başlıyor, bitiriyor. Onu da kendi heva, hevesine, ideolojisine göre yalan, yanlış anlatıyor. Kur’ân, sünnet, peygamberimizden hiç söz edilmiyor!

Fetö, Adnan Oktar, İskender Evrenesoğlu gibi yalancı peygamberleri, sapık İlahiyatçıları, sözde bilim insanlarını; Allah cc. Kur’ân, peygamber sav. Önüne geçiriyor! Her türlü haramı, günahı, pisliği, çirkinliği, katilliği, katliamı, serseriliği, haydutluğu, eşkıyalığı, teröristliği; mubah, sevap, cihat diye yapıyor! Kur’ân ayetlerini saptırıyor, çarpıtıyor, yalanlıyor, iftiralar söylüyor! Bir defa ayet, peygamber demeden, din anlatıyorlar. Nerede bir sapık, sapkın varsa “Mehdi” ilan ediyorlar. Allah cc. Akıl, fikir, hidayet isteme duyarlılığı versin, diyelim. Kul isterse, Allah cc. Verir de, diyelim.

“Mesih- İsa gelecek, olayı da,” “Mehdi” gelecek olayı da, bir Yahudi uydurması, kurgusu, dayatmasıdır. Mesih gelecek, olayı arkasında pek çok Siyonist Yahudi yalanı ve çıkarı vardır. “Mehdi” gelecek, sözü de yalandır. Peygamberimiz ve ilk Dört Halife döneminde “Mesih” diye bir söz, kavram söylenmemiştir. Emevi döneminde uydurulmuş. O günden beri nerede bir şarlatan varsa kendini Mehdi ilan etmiştir. Yine kafayı yiyen kendini Mesih ilan etmektedir. Mesih ve Mehdi bekleyenler, bekleyedursun; sizler bu şarlatanlara asla inanmayınız.

İslam dininde her türlü bölünme, ayrılık, nifak, ayrımcılık, ırkçılık yasaktır. Sapık felsefi akımlar, sapkın ideolojilere uymalar, yasaktır. Bu sapıklıkların hepsi;  Hakk, hak, hakikat, ilim, bilim, doğru bilgi düşmanıdır.

Bizler, Kur’ân’ı, peygamberimizi örnek alarak yaşarız. Peygamberimizin, İslam yaşantısı aynen biliniyor. Hiçbir eksiği, yanlışı, hatası olmadan, aynen kayıtlıdır. Peygamberimizin yaşadığı İslam dinini aynen biliyor, kabul ediyor, benimsiyor, yaşıyoruz elhamdülillah. “Peygamberimiz gibi namaz kılıyor, zekât veriyor, oruç tutuyor, hac yapıyor, kurban kesiyor, haramlardan sakınıyor, ibadetlerimizi aynen yapıyoruz.”

 ( Peygamberimiz gibi; her güzel işe besmele ile başlıyoruz. Elhamdülillah ile bitiriyoruz. Peygamberimiz; her mümine selam veriyor, dua ediyoruz. Boş sözlerden sakınıyoruz. Çocukları seviyor, şakalaşıyor, oynuyoruz. Yardım isteyene, yardım ediyoruz. Acıkmadan yemek yemiyoruz. Tıka basa midemizi doldurmuyoruz. Üst baş, ev, çevre, vücut, giyecek temizliliğine çok dikkat ediyoruz. Ağır koku olmamak koşulu ile koku sürüyoruz. Hasta ziyareti yapıyoruz. Cenaze namazlarına katılıyoruz. Hep hakkı, hukuku, doğruluğu, dürüstlüğü, adaleti, merhameti öneriyoruz. Yemek öncesi ve sonrası el, ağız temizliği yapıyoruz. Boy abdesti, namaz abdesti, vücut ve mekân temizliği mutlaka yapıyoruz. Bunlar olmadan; namaz, oruç, hac, Kur’ân okuma, Kâbe ziyareti gibi pek çok ibadet yapılamaz. İslam dininde temizlik yapmak farzdır. Olmadan, olmazdır. İslam dini temizlik ile başlar ve devam eder. Maddi, manevi temizlik şarttır.

Peygamberimiz; insanlar için iyi, güzel, hayır konuşur. Ölüleri hayırla anardı. Doğruluğu, dürüstlüğü, hakkı, hakikati, adaleti önerirdi.  şükreder, hamt eder, zikreder, ibadet eder, okur, anlatır ve İslam dinini emredilen şekilde aynen yaşardı. Güler yüzlü, tebessümlü, tatlı dilli, güzel konuşandı. Hediyeleşirdi. Esnafa, insanlara doğruluğu, dürüstlüğü önerirdi. Kimseye küsmezdi. Küstürenleri sevmezdi. Küçükleri sever, büyüklere saygı gösterirdi. Evleneceklere, yoksullara her türlü yardım ederdi. Ayıpları, kusurları yüze vurmazdı. Hayvanları incitmezdi. Güzel görür ve düşünürdü. Her konuda kendine güvenilirdi. Hiç kimseye haksızlık etmemiştir. Çok nazik, kibar, centilmen, efendi, naifti. Herkese iltifat ederdi. İlim öğrenenlere destek verirdi. Haksızlık etmenin, hiçbir özürü olmaz, derdi. İlim sohbetleri yapardı. Suffe Okulu’nda eğitim- öğretim yapardı, yaptırırdı. Camide namazlarda imamlık yapardı. Camilerde dini sohbet, vaiz yapardı. Ticaret yapardı. Tarım, bahçıvanlık yapardı. Müminlerin ve insanların ihtiyaçlarını giderirdi. O bir eğitimci, öğretmen, ordu komutanı, devlet başkanı, aile reisi, toplum önderi, devlet lideriydi.

Peygamberimiz, affedici, bağışlayıcı, güzel öğretici, iyi bir eğitimciydi. Kısa, öz konuşurdu. Anlaşılır aralıklarla konuşurdu. Ev işlerinde eşine yardım ederdi. Çok düşünceliydi. “Vakti üç kısma bölerdi. Allah’a ibadet, ailesine yardım, kendine zaman ayırırdı.”

Peygamberimiz, daima düşünceliydi. Susması, konuşmasından uzun sürerdi. Gereksiz yere konuşmazdı. Konuştuğunda, ne fazla ne de eksik söz kullanırdı. Dünya işleri için kızmazdı. Kendi şahsi için kızmaz, asla öç almazdı. Affetmeyi severdi. İntikam almazdı. Kötü söz söylemezdi. Sabırlıydı. Düşmanlarını affetmekle kalmaz; onlara değer ve şeref verirdi. Kimseyle çekişmezdi. Boş işlerle uğraşmazdı. Umutsuzluğa düşmezdi. Sorunlarla karşılaştığı zaman arkadaşları ile fikir alışverişi yapardı. Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı. Kimse hakkında hayırlı olmayan söz söylemezdi. Dedikodu yapmazdı. Konuşanları dikkatle dinlerdi. Kendi anlaşılır, tane tane konuşurdu. Gerçeğe uygun olmayan övgü kabul etmezdi. Yürürken, beraberindekilerin önünde yürümezdi. Kapısına yardım almak için gelenleri, boş çevirmezdi.

Peygamberimiz, dünya ve ahiret için çalışmalarını isterdi. Helal kazanmalarını öğütlerdi. İsraf etmemelerini öğütlerdi. Kabalaşmamalarını öğütlerdi. İnsanlar arasında fakir, zengin ayrımı yapılmamasını söylerdi. İnsanlara, insan oluşlarından ötürü değer verirdi. Yalanı sevmezdi. Doğru, dürüst, güzel ahlaklı olanları severdi. Sade ve temiz kıyafet giyerdi. Gösterişten hoşlanmazdı. Birisi ile konuşurken, yüzüne bakar, başını çevirmezdi. Kendi için ayağa kalkınmasını istemezdi. Dostlarını sık sık ziyaret ederdi. Çocukları severdi, ziyaret ederdi, onlarla oynardı. Hal, hatırlarını sorardı. Kendi işini kendi yapardı. Evden dua ile çıkardı.

Peygamberimiz; güzel, örnek bir aileye sahipti. Aile bireyleri ile evde yardımlaşma, paylaşma, iş bölümü yapma, danışma, sevgi, saygı içindeydi. “Sizin en hayırlınız, hanımlarına karşı iyi davranandı,” derdi. Erkek, ailenin geçimi için helalinden çalışmalı, derdi. Erkek, hanımına ve çocuklarına kibar, nazik, yumuşak davranmalı, derdi. Erkek, her durumda yumuşak yüzlü olmalı. Hanımına zaman ayırmalı. Hanımı ile üzüntü ve sevinci paylaşmalı. Birbirinin emanetlerini korumalı. İbadetleri yapmada birbirine yardım ve teşvikte bulunmalı. Aile bireylerini koruyup, gözetmeli. Aile bireyleri ve eşler birbirine sevgi, saygı, hoşgörüde bulunmalı. Eşler tutumlu olmalı. Güzel işlerle uğraşmalı. İffetli, namuslu olmalı. Birbirine öğütte bulunmalı. Huzur ve mutluluk içinde yaşamak için güzel ahlak içinde yaşamalı, derdi.

Peygamberimiz, Allah’ın hükmüne uygun yaşantı sürerdi. Allah’ın gösterdiği ölçü ile yaşardı. Yemek, içmek, giyinmek, eşya kullanmakta aşırıya kaçmazdı. Her işin en doğrusunu, iyisini, güzelini, uygun olanını yapardı. Aşırılık, gerilik içinde olmazdı. Dosdoğru sözlü idi. Güvenilirdi. En doğru ve güzel ahlaklıydı. İnsanlığa, varlığa hizmet ederdi. “Mümin olmayanın bile ölüsüne, dirisine saygı gösterirdi.” İslam kardeşliği içinde yaşardı. Alışverişinde ve her işinde Kur’ân esaslarına uyardı. “İş yaparken, ibadetten de geri kalmazdı. Her görevini zamanı, sırası geldiğinde eksiksiz yapardı.” Konuştuğu zaman yalan söylemezdi. Güvenildikleri zaman güveni kötüye kullanmazdı. Satın alırken, malı kötülemezdi. Borcunu zamanında öderdi. Alacakları konusunda borçluyu sıkıştırmazdı. Herkesin bir ilim sahibi olmasını, meslek sahibi olmasını öğütlerdi. “Helal mal kazanmanın farz olduğunu açıklardı. Kazanç temiz olmalı, derdi. Alın teri ile kazanılan helal mal kadar kıymetli bir emek yoktur, derdi. Ticarette yumuşak yüksek üslup kullanırdı. Alışveriş yapanların arasına girmezdi. İnsanlara çıkış yolu gösterirdi. Sorunlarına çözüm bulurdu. Problemine çare olurdu.”

Peygamberimiz, ibadetleri ihlâs ve samimiyetle yapardı. Peygamberimiz muhlis insandı. Sadece Allah’a, Allah’ın istediği şekilde ibadet ederdi.

Peygamberimiz imanı şöyle tarif etmişti: “ İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, Ahiret gününe, Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim, O’nun kulu ve resulü olduğuma tanıklık etmektir.”

Peygamberimiz, Allah cc. İçin ilim öğrenirdi. Namazları vaktinde cemaatle kılardı. Kendi imam olurdu. Hatiplik yapardı. Camiye, o zamanın deyimi ile “mescide” devamlı giderdi. Cuma namazlarına giderken, boy abdesti alırdı. İnsanlara faydalı olurdu. Az olana da çok olana da şükrederdi. Kadir Gecesini ibadetle geçirirdi. Arife günü oruç tutardı. Ramazan ayını oruçla geçirirdi. Recep, Şaban aylarında oruç tutardı. Pazartesi, Perşembe günlerinde oruç tutardı. Kurban keserdi. Helal kazanç ile yerdi, içerdi, geçimini sağlardı. Hayır yapardı. “Allah yolunda gerektiğinde savaşırdı. Savaşları savunma amaçlı olurdu.” Kur’ân’ı ve ilmi öğretirdi. Suffe Okulu’nda eğitim verirdi. Allah’a samimi olarak dua ederdi. Allah’ı çok zikrederdi. Adaletle hükmederdi. “Genç yaşta ibadet etmenin daha faziletli olduğunu söylerdi.” İnsanları, Allah cc. Rızası için severdi. Tövbe ederdi. Kendini hesaba çekerdi. Sorgulardı. Kendini muhasebe yapardı. Ticareti doğru ve dürüst yapardı. İnsanlarla dost geçinirdi. Düşmanlık yapmazdı.

Peygamberimiz, her işini en ideal şekilde yapardı. Yakın ve uzak yoksullara yardım ederdi. İnsanlara yardım ederdi. Yolda kalmışlara yardım ederdi. İyilik yapmayı görev kabul etmişti. Kötülüğü men ederdi. İlmi ile amel ederdi. Fazla konuşmazdı. Her şeyi yerli yerince en doğru şekilde yapardı. Söz verdiğinde, sözünü yerine getirirdi. Emaneti ehline verirdi. İffetli, namuslu olana görev verirdi. Haramdan sakınmayanlara görev vermezdi. Başkasına eziyet edene, görev vermezdi. Allah cc. İçin gözünden yaş akıtırdı.

Peygamberimiz, Kur’ân’ı en iyi, güzel, doğru şekilde samimiyetle yaşayandı. Kur’ân dışı, batıl ve küfür ile asla davranmazdı. İnsan öldürme, faiz yeme, haksız yere hak yeme, hukuk çiğneme, iftira atma, zina etme, savaştan kaçma, büyüklere saygısızlık yapma, sihir, büyü, fal gibi kötü, haram davranışlar yapmazdı. Kutsal değerlere saygılıydı. Alkol, kumar, fal, kötü alışkanlık, zararlı alışkanlık, hırsızlık, hak- hukuk çiğneme gibi haram olan davranışlarda asla bulunmazdı. Yalan yere yemin etme, gasp, hırsızlık, zorla alma, rüşvet alıp- verme, hayvanlara eziyet etme, bitkilere kötülük yapma gibi haram olan davranışlarda asla bulunmazdı. Hısım ve akrabalarla, komşularla, insanlarla iyi geçinirdi. “Özürü olmazdan hiçbir farz ibadeti yapmazlık yapmazdı.” Ölçü ve tartıda, alışverişte dürüst davranırdı. Âlimlere sevgi, saygı duyardı. Öğretenleri, öğrenenleri severdi.

Peygamberimiz, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz, diyordu. Haram olanları yapıp, günah sahibi olmayınız. Kan, ölü hayvan eti, domuz eti ve ürünleri, leş, besmelesiz kesilen hayvan etleri yemeyiniz. “Temiz olan gıdalarla besleniniz,” buyurdu. Başkalarının arakasından çekiştirmeyiniz. Kumar, içki, alkol, bağımlılık yapan madde kullanmayınız. “Haktan, hukuktan, adaletten ayrılarak, hüküm vermeyiniz.” Eşkıyalık, şiddet, terör, bozgunculuk yapmayınız. Fitne, fesat, nifak yapmayınız. Günah işlemeyiniz. Şehveti tahrik edici sapık, sapkın davranışlarda bulunmayınız. “Bakılması haram olan vücut bölümlerini açmayınız. Tesettürlü, örtülü olunuz.” Başkasının hak, hukukunu ödeyiniz. Hakka, hukuka tecavüz etmeyiniz. Namaz ve diğer ibadetlerde idrar, pislik, kirlilikten korununuz. Kâhin ve müneccimlerle işiniz olmasın. Falcılarla, sihirbazlarla işiniz olmasın.

Peygamberimiz; yaptığı iyiliği başa kakmazdı. Soya, sopa, sülaleye sövmezdi. Irkçılık, ayrımcılık, hemşericilik yapmazdı. Allah’tan başkasının adına kurban kesmez, ibadet yapmazdı. “Çocuklarınızı ilimsiz, ibadetsiz yetiştirmeyin,” diyordu. “Güzel ahlak kazandırınız,” buyuruyordu. “Kötülüğe, kötü örnek olmayınız. Kötülükte çığır açmayınız.” Karşınızdakini küçük düşürmeyiniz. Hadim olmayınız.  İstifçilik, stokçuluk, karaborsacılık, sahtecilik, sahtekârlık yapmayınız. İhtiyaç fazlası suyu, gıdayı başkalarına veriniz. Zekât, sadaka veriniz. Başkalarının kusur ve ayıplarını araştırmayınız. Cinsel sapıklık içinde olmayınız. “Cuma ezanı okunduğunda, işi bırakıp, Cuma namazına koşunuz.”

Peygamberimiz, başkalarının evini gözetlemeyiniz, buyurdu. “Başkalarının evine izinsiz girmeyiniz. “Başkalarının evinde sadece kadın, kız varken, erkek olarak yalnız girmeyiniz.” Başka bir cinse benzemeyiniz. “Yabancı kadınlarla baş başa yalnız kalmayınız.” “ Çevreyi kirletmeyiniz, bozmayınız, pisletmeyiniz.”

Peygamberimiz; ilme, irfana, güzel ahlaka, hayır ve iyilik yapmaya, mescit yapmaya, okul, medrese yapmaya, iyi evlat yetiştirmeye, temizliğe, Allah’a hak üzere ibadet etmeye, selam vermeye, boy abdesti almaya çok önem verirdi. İnsanlara her yönü ile faydalı olmaya, Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirmeye, arife günü oruç tutmaya, Aşure günlerinde oruç tutmaya, iftar vermeye, Kurban kesmeye, Hac yapmaya, Kur’ân okumaya ve öğretmeye, Kur’ân dinlemeye, dua etmeye çok önem verirdi ve de yapardı.

Peygamberimiz; Allah’ı çok zikrederdi, dua ederdi, ibadet ederdi, tövbe ederdi. Allah cc. Gözyaşı akıtırdı. Ticareti, esnaflığı doğru, dürüst, hakkaniyetli yapardı. Müminlerle dost olurdu. Hısım, akrabayı gözetir, korur, iyi geçinir, hal ve hatır sorardı. Yetimleri, yaşlıları, düşkünleri, çocukları, hayvanları korurdu. Yakın komşulara yardım ederdi. Arkadaşları ile iyi geçinirdi. Konuklara ikram eder, yolculara yardım ederdi. İlmi ile amel ederdi. Hayır etmeyi severdi. Konuştuğu hep doğru olurdu. Boş konuşmazdı. Emaneti korurdu. Emaneti ehline, ilmi ile yaşayana verirdi. İffet ve namusu korurdu. Gözünü haramdan korurdu. Başkasına eza ve cefa vermezdi. Din kardeşinin arkasından dua ederdi. Herkesin hayrını ve iyiliğini isterdi.

Peygamberimiz; suyu üç yudumda içerdi. Ayakta su içmemeye çalışırdı. Yemek yerken tam doymadan, sofradan kalkardı. Bıyıkları, kaşları kadar olurdu. Mezarlıktan geçerken, selam verir, dua ederdi. Abdestli uyurdu. Sağ omuz üzerine uyurdu. Uyumadan önce özellikle Ayet’el Kürsü okur, dua ederdi. Ayakkabıların içine bakmadan giymezdi. Kap, kacakların üstünü kapalı tutardı. Uyurken, evde ateş, kapı, pencere kapatırdı. Kabri, balık sırtı gibi yapardı. Cevizi, peynirle yerdi. Üzümü, ekmekle yerdi. Yemekte güzel, hoş sohbet ederdi. Davete giderdi. Maddi, manevi temizliğe özen gösterirdi. Sahur yapardı. Kıyafetlerini katlardı. Gusülden sonra 2 rekât namaz kılardı. Teheccüd namazı kılardı. Abdest aldıktan sonra kelime-i şahadet getirirdi. Musafaha yapardı. “Sevdiği insanlara; seni çok seviyorum,” derdi. Sakal bırakırdı. Sakalı bir tutum kadar olurdu. Saç, sakal, bıyıkları bakımlı olurdu. Dargınları barıştırırdı. Kabirleri ziyaret ederdi. Çıplak ayakla namaz kılmazdı. Her niyetin, sözün, davranışın en ideal olanını yapardı. “Kur’ân’ın yaşayanı, uygulayanı, gerçekleştireni, pratiğini yapanıydı. Kur’ân teorik bilgi, sünnet ise pratiğidir. Hayata uygulanışıdır.” “ Sünnet konusunda sosyal medyadan daha bilgi öğrenmek mümkündür. Piyasada, dört bin sünneti anlatan küçük boy kitaplar bulunmaktadır. “Bilgi öğrenirken, çok dikkatli olmalı. Dinsiz, imansız, Allah tanımaz, materyalistler bile İslâm dini hakkında kitap ve yazı yazmaktadır!”