Kürtçülerin yeni iddiaları Aleviliğin Kürtlere has bir inanış olduğu , Kürt Aleviliğinin Türk Aleviliğinin önceli olduğu. Kürtçülerin bitmez tükenmek bilmeyen saçmalıklarına birde bu eklendi.

Öncelikle şunu belirtmek gerek Alevilik bir inanç biçimi. Soyla , anadan babadan geçen bir etnik kimlik değil.Şah Hatayi'nin "İkrar verdim dönülür mü" mısrasında ki gibi bir Alevi Ocağına intisap edip ikrar verirseniz Alevi olursunuz. Bu nedenle bir Kürdün , Arap'ın , İngiliz'in veya Rus'un Alevi olmasının önünde bir engel yok. Ancak Alevilik Kürtlere aittir , Türkler bizden etkilenerek Alevi oldu derseniz bu geri zekalılığın ötesinde bir iddia olur.

Aleviliğin kökenini oluşturan Hoca Ahmet Yesevi ekolü göçebe Türkmenlerin İslamiyeti kabulünde en önemli merhaledir. Şehirli yerleşik Türkler İslamiyeti çok çabuk kabul ederken Türk nüfusunun çoğunluğunu oluşturan göçebe Türkmen aşiretleri İslamiyeti kabulde direnç göstermişlerdi. Yerleşik Türkler İslamı Fıkıh , Kelam , Akaid gibi İslami bilimler doğrultusunda yaşarken Hoca Ahmet Yesevi’nin yerleşik olmayan Oğuz boylarına yönelik fıkıh ve kelamın katı kurallarından ziyade Allah , Muhammed , Ali ve Ehlibeyt sevgisine dayanan iyilik , dayanışma , hoşgörü ve sevgiyi öncelleyen cihat ve gaza duygusuna dayalı öğretisi kolayca kabul gördü. Aleviliğin temeli bu din öğretisidir.Bu ayrışmaya o tarihler için şehir Müslümanlığı ile göçebe Müslümanlığı denilebilir. Ki Söğüt’ü mesken tutan Kayı obasında da diğer boylar gibi tamamen Alevi Türkmen yaşayışı hakimdi.Bu yüzden hepimizin dedelerinin Alevi olduğunu unutmamak gerek.

Aleviliğin yazılı ve sözlü bütün kaynaklar öz Türkçedir ve Anadolu Türkçesinin en saf halidir. Alevi - Bektaşi Eedebiyatı kültür tarihimizin en büyük ve otantik değeridir. Yunus Emre , Kaygusuz Abdal , Pir Sultan Abdal , Nesimi , Hatayi , Mahsuni Şerif , Neşat Ertaş ve niceleri. Alevilerin deyiş , nefes , gülbankları , kırklar cemi ve daha nice Türk Kültürüne armağan edilmiş değerler.

Yezidîler hariç Kürtlerin tamamı, Şafiî mezhebine bağlıdır.Tarihte Alevi , Şii olan tek Kürt aşireti yoktur.Osmanlı arşiv belgelerinde bu gün Alevi olarak adlandırılan Kürt ve Zaza aşiretlerinin büyük kısmı Türkmen aşireti olarak kayıtlıdır. Bölgede saha araştırması yapan Orhan Türkdoğan , İsmail Onarlı ve Cemal Şener 60 yaşın üzerinde ki Zazaca konuşan Alevilerin kendilerini Oğuz , Kıpçak ve Harezm olarak nitelediklerini , Türk kimliğini vurguladıklarını ifade ediyorlar. Tarihi kaynaklar Kürt Alevilerinin Zazaca ve Kürtçeyi sonradan öğrenen Türkmen aşiretleri olduğunu gösteriyor. Ki Ermeni yazar Mugerditchian Dersim’de ki bir kısım Kürt alevilerinin de Ermeni dönmesi olduklarını yazıyor ve Sipkan , Ruşdonik, Mamogonian, Alyanlar, Aşdik ya da Haşdiank gibi Ermeni aşiretlerinin Kürtleşerek bölgede halen yaşadıklarını söylüyor.

Yusuf Halaçoğlu hocada Kürt Alevi olarak bilinen vatandaşların büyük kısmının Ermeni kökenli olduğunu , ülkeyi bölmeye çalışan 'TİKKO ve PKK' terör örgütlerinin içinde yer alan insanların birçoğunun Ermeni dönmesi Kürtlerden oluştuğunu ifade ediyor.Ki geçmişte Kürtlerin Ermenilerle birlikte kurduğu Hoybun terör örgütüde bunun en büyük kanıtıdır.PKK’dan yıllar önce 1921-1934 arasında yaşanan Ağrı , Tendürek , Hakkari , Sason , Zilan , Mutki , Savur , Koçgiri , Hazro isyanlarınım tamamında Kürtlerin ve Ermenilerin işbirliği vardır.