Müslümanların meziyetleri, maharetleri, alamet-i farikaları, yetenekleri, becerileri, nitelikleri, özellikleri yazmakla, anlatmakla bitmez, tükenmez. Müslüman, Allah’ın yarattığı tüm iyiliklere, güzellikler, sanata, ahlâka, dine, imana, doğruluğa, dürüstlüğe, ilme, üstünlüğe sahip olur. Sudan, ısıdan, güneşten, topraktan, rüzgârdan, bilim ve teknikten yararlanır. Kendini geliştirip, olgunlaştırır. İnsanlığa ve tüm varlığa yararlı üstün, akıllı, bilgili varlık haline gelir.

Müslüman birey, iman ederek, imanın ve İslam dininin gereklerini yerine getirerek, her yönü ile en mükemmel, muhteşem, muazzam, harika, harikulade, yetkin, olgun, gelişmiş insan olur. Boy abdesti, namaz abdesti alarak; cenabetlikten, kirlilikten, pislikten kurtularak; maddi, manevi tertemiz hale gelir. Namaz kılar, zekât verir, Ramazan orucu tutar, hac yapar.  Helal ve haramları öğrenerek, yaşantısına yön verir. Haramlardan sakınır. Helal olanları yaparak, gelişip, olgunlaşır.

Müslüman, İslam dini, ilim, irfan, güzel ahlak, edep, hayâ, hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, ayet, sünnet ile yaşantısını sürdür. Farzları yaptığı gibi sünnetleri de yapar. “Kur’ân’ı Kerim’i peygamberimiz gibi aynen harfiyen yaşar. İnsanlara ve tüm varlıklara şefkat, merhamet, müşfiklikle davranır.”

Kendini hayata en güzel şekilde hazırlar. İlmi, bilimi, bilgiyi, tekniği, teknolojiyi, sanatı, zanaatı, sanatkârlığı, tarımı, hayvancılığı en güzel şekilde bilir ve yapar. “Kendini hayata hazırlanmadan, evlenmez. Evlendiğinde olgun ve ayakları üzerinde sağlam duran olur. Güzel ve ahlaklı, bilgili ve edepli bir eş alır. Bakabileceği, yetiştirebileceği kadar çocuk sahibi olur. Çok çocuk sahibi olup da, çocuğu rezil, rüsva, perişan, ekmeğe muhtaç hale getirmez. İki dünyasını rezil ve felaket etmez. Bugün dünya insanlığı, çok çocuklu olmanın zorunu, zorluğunu alabildiğine yaşamaktadır. Beslenme zorluğu, sıkıntısı, yokluğu çekenler; yaratılan her varlığı, helal, haramı, mekruh demeden, zararlı- yararlı demeden; yemektedir! Temiz su, helal yiyecek, gıda bulamamaktadır.”

“Müslüman, temiz yer, içer, giyer, yaşar. İyiliği emreder, yapar, yayar. Kötülükleri engeller, önler, men eder.” Yanlış yaptığında tövbe eder. İyiliklerle yanlışının üzerini örter. Memnuniyet, hoşnutluk oluşturur. Mürşit olur. Nefsini hak ilimle ıslah eder, iyileştirir. İnsanlığa, varlığa hizmet eder, iyilik eder, yardım eder, paylaşır, dayanışma içinde olur. Korkmadan, tırsmadan, çekinmeden, uyuşuk, pısırık, tembel, edilgen olmadan; hak, hukuk çerçevesinde elinden gelen her hayrı yapar. Ümit var olur. Ümitsizliğe asla düşmez. Örgütlü, dernekli, vakıflı, ekip halinde etkinlikte bulunur.”

Müslüman, önce kendi bilge olur. Pedagoji eğitimi alır, bilgin olur. Sonrasında başkalarını eğitir, öğretir, öğüt verir. Kendide davranışlarına en güzel örnek, rol model olur.

Müslüman, en güzel ahlaklı, terbiyeli, edepli, hayâ sahibi olur. Takva mümin ve samimi bilge Müslüman olarak yaşantısını sürdürür. Sabırlıdır. Sabreder. Hiddetlenmez. Kızmaz. Öfkelenmez. Sabreder. Sabırsız insandan güzel mümin olmaz. Cömerttir. Zamanın bilimini, tekniğini, teknolojisini öğrenir.  Sanat, kültür sahibidir. Zamanın ilmini öğrenir. Bilim ve teknoloji üretir. Marifet sahibidir. “Allah’ı ve emir ve yasaklarını öğrenir. Peygamberimizin, İslam yaşantını öğrenir ve örnek alır.”

“Müslüman, kendini, Rabbini, haddini, hududunu bilir. Aşırılık ve gerilik içinde olmaz. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, efendi olur. Elinden gelen iyiliği yapar. Güven verir. İnsanlar kendine güvenir. Güvenilmeyen insandan hak mümin hakiki Müslüman olmaz. Peygamberimiz güvenilir- emin insandı. Peygamber olmadan bile emin insandı.”

“Müslüman, kanaatkârdır. Aç göz, nankör, doymak bilmeyen, kıskanan olmaz. Hamt eder, şükreder, zikreder, tövbe eder, ibadet eder, iyilik yapar. Muhabbeti, sohbeti yerinde; az- öz konuşmayı, dinlemeyi sever. Sır saklar. Sırrını açıklamaz. Başkalarına kendini övmez. Başkalarını da yerli- yersiz övmez. Yerine göre iltifat eder.”

Uzay çağı 1957 yılında başladı. İnsanlar uzaya, Ay’a, Mars’a gitmeye başladı. Her yıl silaha 1,8 trilyon dolar harcama yapıyor. Ama insanların hastalıklarının iyileşmesi için ancak her yıl ilaca 1,2 trilyon dolar harcanmaktadır. 2020 yılı başında Korona virüs küresel salgın – pandemi çıkınca, çok gelişmiş gibi bilinen ülkeler, dökülmeye başladı. Sağlık altyapı ve üstyapılarının, ekipman – donanım ve personelinin hiç de hazırlıklı ve yeterli olmadığı görülmektedir. “İnsanların solunun cihazları yok! Yoğun bakım yatakları yok! Doktorlar yetersiz! Hastalar kapalı spor salonlarında, hastane koridorlarında, alışveriş merkezlerinde, otellerde, spor salonlarında bırakıldı! Seksen yaş üstü hastalara bakmayınız! Ağır hastaların solunum cihazlarını alıp, daha iyi durumda olanlara takın, demektedirler! Maske yok! İlaç yok! Aşı yok! Dezenfekte maddesi yok! En büyük, en güçlü benim diyen, ABD döküldü! Düşman ilan ettiği Çin ve Rusya’dan medikal malzeme, maske, ilaç, laboratuar gereçleri satın alıyor. Hatta yardım alıyor. Avrupa ülkelerinin sipariş verdiği medikal malzemelere el koyuyor ya da peşin para ile satın alıyor. Korsanlık yapıyor.

ABD ülkesinde 60 milyon sigortasız insan var. Onları tedavi etmiyor. Hastaneye yatanlardan da 30 bin dolar para alınıyor! Doktor, hastane, yatak yetersiz! İnsanın huzur ve refahı, bakım ve iyi yaşaması için harcama yapmaktan çok; silahlanmaya harcama yapmış! Her yıl sadece orduya 745 milyar dolar harcıyordu. Her şeyi özelleştirmiş. Kamu hizmet alanları kalmamış! Oysa bir devlet hem kamu hem de özel kurumlarla daha iyi yürür. “Komünizm gibi her şey kamu olmamalı. Bireylerin yetenek, beceri, güçleri yok edilmemeli.” “Kapitalizm gibide her şeyi çıkarcı özel sektöre yaptırmamalı.”

İtalya, ispanya, Fransa, İngiltere, Hollanda sağlık sistemi de ABD gibi çöktü! Virüs hastalarına hizmet veremiyor. Ölen ölsün, mantığı ile bakılıyor! Ülkemizdeki materyalistler, bu ülkeleri örnek gösterirlerdi. Kâğıttan kaplan oldukları anlaşıldı. Avrupa ülkeleri de birbirinin medikal malzemelerine el koyuyor!

Türkiye’miz, 30 ülkeye malzeme yardımı yaptı. 88 ülkede ekipman istemektedir. Ülkemizde medikal malzeme üretme seferberliği başlatıldı. Hazır giyim fabrikaları, okullar, özel kişiler, askerler, mahkûmlar, öğrenciler ve 300 şirket üretim yapıyor. Solunum cihazı, maske, gözlük, yüz siperliği, bir defa giyimlik tulum, hijyen malzemesi üretiyor. Maskeler halka bedava dağıtılıyor. Sokağa çıkanlar, maske takıyor. İnsanlar arasında fiziksel uzaklık oluşturuluyor. Her yer, sokaklar, hastaneler, işyerleri dezenfekte ediliyor. Avrupa, çevrenin dezenfekte edilmesini, yıkanmasını bizden öğrendi. El, ağız yıkanmasını, tuvalette su temizliğine de başlayanlar var. “Ülkemizde tedavi herkese bedava, ücretsiz yapılıyor. Zaten ülkemizde herkes sigortalıdır.” Yedi farklı aşı ve 7 ilaç üretimi için devlet 18 milyon lira teşvik verdi. Çalışmalar başladı. Virüs hızlı bir şekilde yayılıyor ve öldürüyor! Avrupa’nın 5 ülkesinde, her bir ülkede ölenlerin sayısı 15 bin kişiyi geçti!

05 Nisan 2020 günü itibarı ile korona virüs nedeni ile ölenlerin sayısı: dünyanın toplamı, yuvarlama sayıyla; 1,1 milyon virüslü hasta var. 62 bin virüsten ölü oldu! İtalya 15 bin ölü, İspanya 11 bin, Fransa 6,500, ABD 5,833, İngiltere 4,300, İran 3,300, Çin 3,300 ölü, Hollanda 1,800, Almanya 1,300, Belçika 1,300, Türkiye 501 ölü oldu! Ama Türkiye’de virüs salgını 90 gün geç başladı. Şu anda 35 milyon Türkiye insanımız sokağa çıkma yasağına alındı. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı olanlar ve de kronik hastalığı olanlar, ülkemizde sokağa çıkamıyor.  Havayolu durduruldu. 30 büyükşehir de seyahat kısıtlaması var. Gerekçesiz seyahat edilemiyor. Karantina olan yerleşkeler var. Türkiye’miz, yurt dışında olan vatandaşlarını korumak amaçlı ülkemize uçaklarla getirmeyi sürdürüyor. 14 gün karantinaya aldıktan sonra evlerine gönderiyor.  33 kişilik Bilim Kurulu, olması gerekenlere karar veriyor. Hükümet uyguluyor.

Ülkemizde 518 hastane var. İstanbul’da bu ay 2 tane daha “ Şehir Hastanesi” bu ay açılacak. İkisinin toplam yatak sayısı 5 bin civarında olacak. Yeşilköy Havaalanı’nda ve Kurtköy Havaalanı’nda biner yataklı iki tane hastane 45 gün içinde yapılıp, bitirilecek. Ülkemizdeki hastanelerde 300 bin yatak var. 99 bin yatak tek kişilik odalardadır. Oda içinde banyo ve WC vardır. Ülkemizde 1 milyon 100 bin sağlık personeli var. Kamuya ait hastane yatak sayısı 260 bindir. Özel sektöre ait hastanelerde yatak sayısı 40 bindir. Özel sektörün 16 bin, kamu hastanelerinin 26 bin yoğun bakım yatağı var. Doktor sayımız 167 bin kişidir. Eğer virüs salgınında ani bir patlama olmazsa, kendimize yeteriz.

Ak Parti Hükümeti’nin 18 yıllık döneminde sağlık personeli sayısı 3 ( üç) kat arttı. Türkiye, kişi başına milli geliri 5- 10 kat daha iyi olan ülkelerden bile çok daha iyidir. 18 yıl önce sağlık çalışanların sayısı 370 bin iken, şimdi, 2020 yılında 1 milyon 100 bin kişidir.

Öğretmen sayımızın 1 milyon 100 bin, akademisyen sayımızın 200 bine yakın olduğunu yazmıştım.

2019 yılında asker sayımız 512 bin kişidir. Artık profesyonel asker sayımız her geçen gün artmaktadır.  Bu da ordumuza güç katmaktadır.

Polis sayımız 2018 yılında 230,338 kişidir. Ayrıca 6 bin baş polis, 9 bin komiser yardımcısı, 1111 komiser, 459 baş komiser, 810 tanede emniyet müdürü vardır.

Ülkemizde yeniden oluşturulan bekçi sayımız 21,347 kişi oldu. Polisle birlikte çalışıyor.

283 bin kişide özel güvenlik görevi yapmaktadır.

54 bin kişide asker ve polislerimiz ile birlikte teröre karşı koruculuk yapmaktadır.

15 Temmuz 2019 Fetö darbesinden sonra devletin her kurumunda Fetö terörist ve yanlısı- taraftarı temizliği yapıldı, yapılıyor. Sadece ordumuzdan, Fetö terör yanlısı 19,500 asker ve subay ordudan def edildi. Diğer kurumlardan da 125 bin Fetö taraftarı atıldı. Bazıları cezaevine konuldu.

Bütün bu olumsuzluklar, devletin, milleti; sapkın ideoloji, bozuk felsefi yanlışlıkla yetiştirdiği insanlar yüzündendir. Bu yanlış yetiştirmelerle, 16 Türk Devletini biz yıktık! Hala aklımız başımıza gelmedi. Ülkemizin 83 milyonunu güvenlik gücü yapsan bile; devletimizi, milletimizi koruyamazsın!   Önce milli, manevi, ilmi, iffet değerlerine bağlı millet yetiştirmek gerekir.

Sosyal yardımlara ayrılan para, 2002 yılında 1,6 milyar lira iken, 2020 yılında 68 milyar lira oldu.

Gelirin adil dağlımı yapıldığında, halk daha da rahatlayacaktır.

Sağlık Bakanlığı, 8,569 çeşit ilacı hastalara ücretsiz vermektedir. Devlet Hastanelerinde tedavi, ameliyatlar, sıfır ücretle, ücretsiz yapılmaktadır. 7 (yedi) milyon dar gelirlinin sağlık sigortasını devlet ödemektedir. Sığınmacıların, 4 milyon sığınmacının sağlık giderlerini de devlet karşılamaktadır.

Devletimiz, 16 farklı gruba düzenli sosyal yardım aylığı vermektedir. Bu grupların dışında kalan 2 milyon 111 bin kişiye de biner lira yardım verdi. 2 milyar 300 bin kişiye daha parasal yardım yapılmasının hazırlığı yapılıyor. Ayrıca koli- kumanya yardımı yapılıyor. Yedi milyon kişinin sağlık sigortasını devlet ödüyor. Ayrıca mülteciler- sığınmacıların bakımı, sağlık giderleri ücretsiz karşılanıyor.14 milyon kadar kişi emekli aylığı almaktadır. İlkokul, ortaokul, lisede 18 milyon öğrencimiz var. Üniversitelerde 8 milyon kadar öğrencimiz okumaktadır. 200 bin kadar akademisyenimiz bulunmaktadır. 1 milyon 100 bin kadarda öğretmenimiz var. Gelişen, hızlı gelişen, her olumsuzluğa, yıkıcılığa karşı yinede hamt olsun, gelişmekte olan bir ülkeyiz. İyi hükümetler başarılı oluyor. Sapkınlar geldiğinde, her şey batıyor!

En iyi mümin ve Müslüman; Allah’ı bilen, Allah’ın emir ve yasaklarına; bilgi, bilinç, samimiyetle harfiyen uyandır. Milli, manevi değerlerine sahip çıkandır. Vatanına, milletine, devletine, bağımsızlığına, özgürlüğüne, onuruna, değerlerine sahip çıkandır. Zararlı olmayandır. Yararlı olandır. Görev ve sorumluluklarını eksiksiz yapandır. Fitneci, fesatçı, nifakçı, yalancı, iftiracı, yıkıcı, anarşist, şiddetçi, terörist, saldırgan olanlardan, hayır gelmez, gelmemektedir.