Bakara Süresi 2. Ayet: “ Bu ( Kur’ân) kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.”

Al-i İmran Süresi 118. Ayet: “ … Onların kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür..!”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve peygamberin sünnetidir.”

İslâm dinine, peygamberimiz sav. Gibi inanıp, anlayıp, samimiyetle yaşayanlara, Mümin ve Müslüman denmektedir. Allah cc. Katında tek geçerli, makbul din sadece İslâm dinidir. Çünkü İslam dininin ana kaynağı olan Kur’ân’ı Kerim, vahiy yolu ile peygamberimize gönderilen, Allah cc. Sözüdür. Şimdiye kadar hiçbir değişikliğe, bozukluğa uğramamış ve hiç de uğramayacaktır. Kur’an’ı Kerim’i peygamberimizin nasıl yaşadığı da eksiksiz bilinmekte, kayıt altına alınmıştır. Bizler, Kur’ân’a, peygamberimize bağlı kaldıkça, bizlerde hak ve hakikat yolunda, Allah cc. Ve peygamberinin yolunda oluruz. Böylece batıla, küfre, sapkınlığa, sapıklığa, bozukluğa düşmemiş oluruz.

Allah cc. Farklı ayetlerde bizlere şöyle buyuruyor: “ De ki, Ey Rabbim! İlmimi artır.”

“ De ki, hiç bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu?”

“Allah içinizden iman edenleri n ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini artırır.”

“Allah’tan kulları içinde ancak ilim sahipleri korkar.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyorlar: “ Allah cc. Hakkında hayır dilediği kimseye, din hususunda büyük bir anlayış verir.”

“ İlim öğrenmek, kadın ve erkek, herkese farzdır.”

“ İlmin yarısı soru sormaktır.”

“ İlim Çin’de bile olsa öğreniniz.”

“ Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir.”

“İnsanların en kötüleri, ilmini kötüye kullanan âlimlerdir.”

“Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.”

                               “Hikmet Müslümanların kayıp malıdır. Nerede bulursa alsın.”

                               “İlmin esirgemesi helal olmaz.”

                               “ Kim ilim isterse, bu işi, geçmiş günahlarına kefaret olur.”

                Hazreti Mevlana diyor ki: “ Adalet; her şeyi yerli yerine koymaktır. Zulüm; bir şeyi hak etmediği yere koymaktır.”

                “ Ey İnsanoğlu! Ecel senin peşindeyken, sen neyin peşindesin? “

                Yunus Emre der ki: “ İlim, ilim bilmektir. İlim ise kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsin! Bütün okumaların boşa olmuş demektir.”

                Hazreti Ali ra. Diyor ki: “ İlim, servetten daha kıymetlidir. Çünkü serveti sen korursun. Hâlbuki ilim seni korur.”

Hazreti Ömer ra. Der ki: “ Birbirine nasihat- öğüt etmeyen toplulukta hayır yoktur. Nasihat edenleri sevmeyenlerde de hayır yoktur.”

Hazreti Osman ra. Buyuruyor: “ Şayet kalplerimiz gerçekten temiz olsaydı, Kur’an okumaya, Müslümanlığı yaşamaya doyamazdınız.”

“ Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin, cömertlik olmadıkça varsıllığın yararı yoktur.”

“ Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.”

“Bugün, Allah cc. Rızası için ne yaptın?”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona hainlik yapmaz. Ona yalan söylemez. Onu zor durumda yüzüstü bırakmaz.”

“Rabbi zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin farkı; ölü ile diri arasındaki fark gibidir.”

Unutma! İblis inat etti, itaat etmedi. Kovulmuş şeytan oldu.

Kabil kıskançlık, çekememezlik yüzünden katil oldu!

Nefis inat etti. Helak oldu!

Biz böylesi, Allah cc. Emri dışında, olumsuz işlerde, bozuk davranışlarda olmamak için aklımızı, zekâmızı doğru çalıştıralım. Öngörülü, ileri görüşlü olalım. Harama, günaha, suça düşmeyelim. Kendimiz ve sevdiklerimiz mahvetmeyelim. Her zaman hak ve hakikat bilgisi, doğru ve gerçek bilgi kullanarak hareket edelim.

Bugün, 2022 yılının ikinci günüdür. Yanı 02 Ocak 2022 Pazar günüdür. Televizyonlarda insanlarla röportaj yapılıyor. Şöyle soruluyor: 2022 yılından ne beklersiniz?

 Verilen cevaplar; hep iyi, güzel, olumlu oluyor. Ama 2022 yılından biz bir şey bekleyemeyiz. Biz kendimizin akıllı, mantıklı, sağduyulu, makul, hak ve hakikatçe yaşadığımızda, olumlu gelişmelere sebep oluruz. Aklı ve bilgimizi doğru kullanmadığımızda, kötü olaylara neden oluruz! İyilik Allah’tandır. Kötülük, çirkinlik, zarar, ziyan, çirkinlik, olumsuzluk görmemiz, kendi nefsimizdendir. Aklımızı doğru kullanmadığımızdandır.

Dün haberleri dinliyordum. Trafik kurallarına uyulmadığı için bir aileden, geniş aile olarak, torunlar dâhil olmak üzere 7 kişi ölüyor. Başka bir yerde 4 kişi ölüyor. Toplu kavga, dövüşlerde insanlar ölüyor, yaralanıyor. İçkiden zehirlenmeler oluyor.

Allah cc. Ne buyuruyor: “Aklınızı doğru kullanmasanız, başınıza pislik yağar!”

Öncelikle bizler, kendimiz dosdoğru, akıllı, zekice işler yapan olmalıyız. Sonrada insanları hayra çağırmalıyız. İyiliği artırıp, yaymalıyız. Kötülükleri azaltıp, yasaklamalıyız. Herkes kendine düşen görevi en iyi şekilde yapmalı. Bu bir ödev, görev, yükümlülük, sorumluluktur. Her işimizi araştırarak, sorarak, öğrenerek, ihtiyatlı- sakınarak yapmalıyız. Hiç bir işe balıklama, çivileme atlamamalıyız. Her işe bilir- bilmez burnumuzu sokmamalıyız.

Lokman Hekim ra. Diyor ki: “Güzel ahlak sahibi ol.  Cömert, hayâ sahibi, başkalarına zarar vermeyen ol.”

İnsan, değerli, kıymetli, sevilen, seven, saygı duyan olmalı. “Altın gibi değerli olmalı. Hurma gibi doyurucu olmalı. Arı gibi temiz ve üreten olmalı. Tuz gibi ihtiyaca cevap veren olmalı. Boş, paslı teneke gibi olmamalı.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Beşikten, mezara kadar öğrenimini sürdür.” Yanı ömür boyu eğitim ve öğrenim gör, diyor.

Bizler yerli malı kullanmalıyız. Biz ilkokulda kendimiz okurduk. Öğrencilerimize şiir ve metin kompozisyonu okuturduk. “Yerli Malı Ve Tutum Haftası kutlardık.”

“ Yerli malı, yurdun malı!

Herkes onu kullanmalı.”

Bugün de, dün de bu durum yeterince anlatılamadı, anlaşılamadı. Bunun için millet, devlet olarak bir birkaç yılda bir siyasi ve ekonomik krize düşüyoruz. Yerli, milli malı kullanmalıyız. Üretmeliyiz. İsraf etmeden, kullanmalıyız.

Döviz, altın, yabancı mal dışarıdan satın almamalıyız. Paramız, emeğimiz yabancıya gitmemeli. Kendimiz fakirleşirken, başkaları zenginleşmemeli. Hele bir de zenginleşen düşman ise, giden paralarımız bizlere; mermi, top, ateş, bomba olarak dönecektir! Akıllı olmalı. düşmanı güçlendirecek hiçbir durumun içinde olmamalı.

Hz. Mevlana ra. Diyor ki: “ Ne söylerseniz söyleyin! Asıl olan muhatabın anladığıdır.”

Hazreti Ali ra. Söylüyor: “ Kalp kör olduktan sonra gözlerin görmesinin yararı yoktur.”

Müslüman olarak, Kur’an ve peygamber ahlaklı olmalı. Kur’ân ve peygamberin emrettiği ibadetleri, peygamberimiz gibi yapan olmalı. İnsanlara, varlıklara iyilik edip, hizmet etmeli. İnsanlara tebessüm eden olmalı. Huzur ve mutluluğu yakalayıp, yaşayan olmalı. Helalinden çalışıp, helalinden israfsız harcayan olmalı. “Yerli, milli mallar kullanmalı. Tutumlu olmalı.”  Sağlığa dikkat etmeli. Gerektiğinde en iyi şekilde tedavi olmalı. İmanı koruyup, yükseltmeli. İslam dinini peygamberimiz gibi yaşamalı. Aydın, münevver bilge olmalı. Temiz kalp, beyin, ruh, bedene sahip olmalı. Çevreci olmalı. Şen olmalı. Ferah, refah içinde kurtuluşa ermeli. “ Haktan, hakikatten ilham almalı.” Evimiz, parkımız, çevremiz, dünyamız, mezarımız gülistan olmalı. Mizan için, hesap günü için her an hazırlanmalı. İman ile İslam yaşantısı ile Allah’ın merhameti ile cennete gideceğimizi unutmamalı. Allah’ın cemalini görmeyi bize nasip et, diye Allah’a dua etmeli. Allah’ın emirlerini yapmalı. Yasakladıklarından ve şüphelilerden sakınmalı.

Ülkemizde, dünyanın emperyalist, Siyonist, Haçlı, bozuk, düşman güçlerin mankutları her zaman cirit atmaktadır. İçerdikleri kiralayarak; anarşi, şiddet, terör, hainlik, alçaklık, düşmanlık, katillik, katliamlar yaptırmaktadır. Dışarıdan da kendileri yıkmaya, bozmaya çalışmaktadırlar. Bunlara karşı çok bilgili, bilinçli, önlemli olmalı. Hareket alanlarını kısıtlanıp, yok edilmeli. Gerekli cezalar verilmeli. Ülkemiz, Osmanlı da dâhil olmak üzere hiç isyan ve terörden kurtulamadı. Bunda hükümetlerin; milli, manevi, dini, siyaset izlememeleri, halkı yeterince bilinçlendirmediklerinden de yoğun olduğu bilinmektedir.

Ülkemiz son 5 yıl içinde yanı 15 Temmuz 2016 Fetö cunta hain darbesinden sonra hızlı bir gelişmeye, kalkınmaya başladı. Bunun nedeni; devlet içine sızmış, girmiş olan 140 bin hainin devletten atılması ve bu atılma işinin hala sürdürülmesidir. Bizler ülke olarak Batı toplumlarından 100- 120 yıl kadar sanayileşmede geri kalmıştık. Askeri ekipman- donanım üretemiyorduk. Makine, taşıt üretemiyorduk. Ama yaptığımız atakla, deparla – çıkışla arayı kapattık, kapatıyoruz. Pek çok Batı ülkesini de elhamdülillah geçtik.

Askeri alanda yaptığımız kara, deniz, hava, insansız araçlarda – yapay zekâda- robotik sanayide dünyanın ilk 3- 5. Sırasına yerleştik. Bazı alanlarda bizden iyisi bile henüz yoktur. Bizim gelişme, kalkınma durumumuzu görenler, ülkemize ambargo uygulamaktadır. Yıkmak, geriletmek, bölmek, parçalamak için her pisliği yapmaktadırlar. Müttefik dediğimiz, ittifak ettiğimiz ülkeler bile yıkma girişimlerini açıktan sürdürmektedir. Bunların sayısının 65 olduğunu Cumhurbaşkanımız söyledi. Son 5 yılda sadece askeri alanda 750 keşif, buluş hayata geçirdik, elhamdülillah. Bu alanda 2200 den fazla şirketimiz çalışmaktadır. AR- GE yapmaktayız.

Ülkemizdeki dernekler, siyasi partiler, sanayii ağaları; yıkım için alabildiğine kullanılmaktadır. Bunlar terör örgütleri ile irtibatlı, ilişkili, birliktedirler. Yargı içine de sızmış olduklarından, yargı hukuksal, adil, doğru, dürüst işlememektedir. Önce adil, adaletli devlet yönetimi, ilmi, irfan, bilimsel, ahlakı eğitim ve öğretim sağlanmalı. Devlet yöneticilerinden dürüst ve hakkaniyetli görev yapmayanlar, def edilmeli. Haksızlığa göz yummamalı.

20 Aralık 2021 günü ülkemiz bazı hain güçlerin düşmanlığı ile dolar 8,5 liradan 18 liraya, Avro 10 liradan 20 liraya çıktı.  Hain, haramdan beslenen zenginler; stokçuluk, aşırı zam, gıdada tedarik sağlamama yaptı. Hedef; hükümeti zor duruma düşürmek, halkın hükümete olan güveninin yok etmekti.

Hükümet aldığı bir kararla; doları 18 liradan 10 liraya, Avroyu 20 liradan 12 liraya düşürdü. Ama yükselttikleri malların, eşyaların fiyatları düşmedi. Bu gibi vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, insanlık, din- iman düşmanlığı yapan alçak hainlerden olmamalı. Bunun değil Müslümanlıkla ilgisi, insanlıkla bile bağlantısı yoktur. Benim bildiğim kadarı ile bu şekilde ekonomik kriz çıkarma işi ülkemizde 19. Kez yapıldı! Oysa ülkemizde kriz yok! Üretim çok, kalkınma çok, mal çok var. Dünyanın Çin’den sonra ikinci kalkınan ülkesiyiz.

 Halk uyanık olmalı. Bilgili, bilinçli, analitik düşünen, perde arkasını gören olmalı. Devlete hainleri yerleştirmemeli. Devlet, becerikli, maharetli olmalı. Hainlere fırsat, imkân vermemeli. Göz yummamalı. Adalet mutlaka ama muhakkak eksiksiz işletilmeli.

2021 yılında ihracatımız 225 milyar 368 milyon dolar oldu. Hem de 2008 yılı ortaya çıkan küresel krizin olumsuz etkileri tam kalktı derken, 2020 yılı başında Korona virüs pandemi salgını başladı. Tam 2 yıldır devam ediyor. Buna rağmen dünyanın ikinci büyük kalkınmasını elhamdülillah sağlıyoruz. Tüm iç ve dış hainlere rağmen yine de elhamdülillah kalkınıyoruz.

Ülkemizde devletimizi, milletimizi çalan, hırsızlık yapan, yanlışlarla devletimizi, milletimizi zayıflatanların önüne geçilemiyor. Hala devletin içinde teröre çalışan binlerce yönetici var. Bu virüsler, bakteriler, mikroplar, habisler mutlaka temizlenmeli. Haram, suç işleyenler def edilmeli. Yargı, adalet, hukuk eksiksiz işletilmeli.

Bir de yabancıdan enerji, altın, mal, eşya alımını çok azaltmalıyız. Ülkemiz son yıllarda 40 ton altın üretmektedir. Ama yine de her yıl yabancılardan 160 ton altın satın almaktayız. “Halkın evinde 5 bin ton altının olduğu tahmin ediliyor. Bununda dolar cinsinden değeri 280 milyar dolardır. Yanı ülkemizin 3 yıllık devlet bütçesine denk bir paradır.”

 Son 3 ay içinde dış alımları azalttık. Alım ve satımda 2021 yılı için 45 milyar dolar cari- ticari açık verdik! 2021 yılı için 45 milyar dolar açık verdik. Bu ben bileli beri hep %75 açık veriliyordu. Doğalgaz ve petrolü yabancılardan alıp, her yıl 55 milyar dolar ödemekteyiz. Bu işi de çözmemiz gerekir.

Altın almayı sıfırlamalıyız. Bu altınlar yastık altında ölü olarak durmaktadır. Altın satanlar köşeyi dönmektedir.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi her yıl 26 milyon ton gıdayı israf edip, çöpe atıyoruz. Bunun Türk lirası ile değeri 215 milyar liradır. Bu israf sadece mutfaktan atılan değildir. Soğuk zincir kuramadığımızdan, taşımada ve satılmada çürümektedir! Gıdanın üçte birini israf ediyoruz. Çok yazık!

Amerika’nın 1971 yılından beri karşılıksız bastığı Dolar’ı alıp, emeklerimizi emperyalist Amerika’ya satmamalı. Türkiye’de bankalarda bulunan tüm paraların %63’ü döviz cinsinden paradır. Bankalarda 238 milyar dolar döviz vardır. Bu da devletimizin 2 yıllık bütçesine denk bir paradır. Yanı devlet, millet olarak yanlış hareket edip; kendi çıkarımızı, varlığımızı zayıflatıyoruz.

Fetih Süresi 8. Ayet: “ ( Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.”

Al-i İmran Süresi 29. Ayet: “ Kalplerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da, Allah onu bilir. Zira O göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın gücü her şeye yeter.”