Samimi, bilgili, bilinçli, doğru, dürüst, samimi, hakça yaşayan mümin ve Müslüman; Kur’an’ı Kerim’i, peygamberimiz sas. Gibi yaşarken, bilimin pek çok dalında da, yüksek uzman kişiliyle, etrafına ışık yayar. Ondan hiçbir varlık, hiçbir şekilde zarar- ziyan görmez. İyilik, hizmet, yarar görür. İnsanları, hayvanları, bitkileri, doğayı, çevreyi, dünyayı, evreni bütün varlığıyla korur, gözetir.

Müslüman, Müslümanca, insanca yaşar. Hayvani özellik göstermez. İbadetini sadece ve ancak Yüce Allah’a yapar; samimice, bilinçle yapar. Yaşantısı İslam’cadır. Kur’ân’a inanır ve yaşam tarzı yapar. Görev, ödev, sorumluluk, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirme azim ve kararlığıyla, hedefe kilitlenir.

Kur’ân’a şeksiz şüphesiz, kuşkusuz, eksiksiz inanır. Amentü şerhini bilir ve içselleştirir. Özümser ve detaylı anlar. Tüm kutsallara saygılıdır. Kimsenin kutsalına hakaret etmez. Kâfurun suresi ile hareket eder.

Kur’ân ve peygamberimiz sas. Anlattığı; İslam dinine, ahirete, kıyamete, kıyamet gününe, cennete, cehenneme, dirilişe gönülden samimice inanır. İnanmaktan zarar- ziyan, kötülük görmez. İnanmayanlar, yaptıklarının karşılığını ceza olarak görür.

Kur’an-ı Kerim insanlara ibadet etmelerini emrediyor. Yanı Allah cc. Kur’ân’ da kendi emir ve yasaklarını bildiriyor. Kur’ân, Allah cc. Sözüdür. Kur’an, tevhit inancına sahip olmayı emrediyor. Tevhit inancı olmadan, Müslüman olunmaz. Mümin olunmaz. Mümin olan artık ibadet etmekle yükümlüdür. İbadet olmadan, olmaz. Allah’ın emri yerine getirilmeden olmaz.

Müslüman, öncelikle farz olan vakit namazlarını, Cuma namazını, bayram namazını mutlaka ama muhakkak kılmalıdır. Müslümanla, Müslüman olmayanların ayırt olmasında en büyük fark, namaz kılmadır.

Namaz ve ibadetler yapılmadan önce; boy abdesti almak farzdır.

Daha sonra namaz abdesti almak farzdır.

İslam dininin temeli; maddi, manevi temizliktir. Pek çok ibadet boy abdesti, anmaz abdesti almadan yapılmamaktadır.

Ramazan orucu tutmak farzdır.

Hac yapmak farzdır. Ama günümüzde müminlerin hac yapma sayısı arttığından, pek çok mümin bu olanağa sahip olamamaktadır. Hac yerine geçmez ama hac yapamayanlar, umre yapabilirler. Allah cc. Kabul etsin. Âmin.

Kurban kesmek de İslam dinin emirlerindendir. Vacip, sünnet dense de, biz müminler vacip ve sünnetleri de yapmakla yükümlüyüz. Vacip, sünnet diye yapamazlık yapmamalıyız. Vacip ve sünnetlerde Allah cc. Emridir. Peygamberimiz kendiliğinden, kendi aklına göre ibadet, sünnet yapmamış. Söz söylememiştir.

Zekât vermek de, sadaka vermekte, fitre vermekte, fidye vermekte İslam dinin emri ve İslam dinin değerlerindedir. Allah cc. Emirleridir.

Dua etmek, zikretmek de Allah cc. Emridir. Allah cc. Ne emretmişse, başımın gözümüzün üstüne deyip, yerine eksiksiz getirmeli.

Kur’ân ve sünnet Allah’tandır. İslam dini, Allah’ın hak dinidir. Allah cc. Sözüdür. Allah’ın ilmidir. Allah’ın âlim sıfatındandır. İnsan düşüncesiyle- fikriyle, söylemesiyle, felsefesiyle kıyaslanamaz, karşılaştır yapılamaz.

İslam dininde insan çok kutsal, mukaddes, ulvi, efdaldir. İslam dininde kadın, erkek hukuk ta eşittir. Hatta kadınlara daha ince, koruyucu, olumlu, artı, ayrıcalıklı davranılır. Zira erkeğin zalimlik yapan gücü karşısında korunmalı. Ama bu koruma, erkeğe haksızlık getirmez. Kadına kendi hakkını, erkeğe kendi hakkını kazandırır. Kadın ile erkek eşitliği sağlanır. Herkese kaldırabileceği yükümlülük verilir.

Erkeklerin, kadını ezmesini fırsat ve olanak verilmez. Hiçbir kimsenin, varlığın ezilmesin fırsat verilmez. Zayıflar korunur. Haksızlar hak ettiği cezayı alır. Boşanma da erkek ve kadına söz hakkı verilir. Kadın ezdirilmez. Erkeğin baskısı kabul edilmez. Anne ve babadan meydana gelen çocuklara merhametle, şefkatle, müşfiklikle, sevgiyle, saygıyla muamele edilir. Ailenin ayakta durması, yaşaması için devlet elinden gelen görevini yapar. Ailenin ekonomisini güçlendirir. Borç altında ezdirmez. Bilim ve İslam ile bilgilendirip, bilinçlendirir. Hak hukuk doğruluk adaletten, hakkaniyetten bir milimetre şaşılmaz. Helal, haram dairesi içinde yaşaması için tüm değerler kazandırılır. Bu iyi bir öğretim ve iyi bir eğitim ile yapılır. Sevap, günah kavramları benimsetilir. Tövbe anımsatılır. Ölüm hatırlatılır.

Dünyamız ve değerli ülkemiz sorunlarla doludur. Sorunlar görmezden gelinmektedir. İlgisiz, kayıtsız, görmezden gelinmektedir. Önemli değil! Sorun olsa da olur, uğraşmaya değmez, zahmet etmeye gelmez; gibi olumsuz duygu, düşünce içermektedir.

Oysa sorun çözmek çok kolaydır. Önemli olan ortak, aktif, yüksek uzman aklı kullanarak, çözmek istemektir. Önce sorun tespit edenler, görevlendirilecek. Halkın içine gönderilecek. Halkın sorunları ve çözüm yolları, halk ile birlikte derlenecek. Halkın öncelikleri tespit edilecek. Halk, su, yol, iş yeri, iş sahası, istihdam istiyorsa; elektrik, kanalizasyon, arıtma tesisleri, çöp işleme merkezleri, yeşil ve mavi alanlar, kalkınma, gelişme, refaha ulaşma istiyorsa, sen o halka aile plajları yapalım. Belediye konserler versin. Yapılan sokakları tekrar söküp yapalım. Yap- boz, boz- yap ile halkın gözünü boyayalım, anlayışında olmamalı. Yapılan işler, en stratejik planla, projelerle, en kaliteli, verimli, dayanıklı, kullanılır, beğenilir tarzda olmalı. Halk bilgilendirilmeli. Halkın tercihleri dikkate alınmalı. İş geciktirilerek, zarara yol açmamalı.

Ben ve eşim tansiyon, kalp- damar hastasıyız. Sıkça hastaneye gidiyoruz. Acile gidiyoruz. Poliklinik hizmeti alıyoruz. Ameliyat oluyoruz. Yatar hasta oluyoruz.

Dün yine hastaneye baş dönmesi nedeniyle gittim. Tam 4 ayrı doktora uğramak zorunda kaldım. İç hastalıkları uzmanı hastanede bir tane var. Yazın 100 bin kişinin yaşadığı bölgede, bir uzman dâhiliyeci doktor var. İki saat içinde 100 hastaya bakmış. Bu çok düşündürücüdür. Kulak burun boğaz uzmanı doktora gittim. Sadece kulaklarıma ışıkla baktı. Nörolojiye gittim. Eski baş- beyin tomografi filmine baktı. Psikiyatrı ya gittim. Psikiyatrı ya iki defa gittim. İnsanlar artık genci ile yaşlısı ile hastadır. Havalar çok sıcak, tansiyon sorunları yaşanmaktadır. Kalp- damar, kanser, ne ararsan var.

Doktor eksikliğimiz çok fazladır. 15 gün içinde poliklinik hizmeti almak için sıra alamıyoruz. Sağlık personeli yeterli ama doktor yetersizdir. Bu doktor sorunu bilerek sanırım hep sorun olarak halkın karşısında duruyor.

Ülkemizde 15 milyon üniversite mezunu var. Şu anda üniversitelerde 8 milyonu aşkın öğrenci ücretsiz okumaktadır. Açıkta, sokakta 600 bin taneden fazla öğretmen var. Öğretmen olarak görev almak için 400 bin öğretmen KPSS sınavına giriyor. Ortalama yılda 20 bin kişi öğretmen devlete alınıyor. Ekonomi, halkla ilişkiler, halk yönetimi, kamu yönetimi, iktisat, okuyanlar çok fazladır. İhtiyaç da yoktur. Piyasa böyle bir meslek istemiyor. Ama hala işe yaramayan, kalitesiz, verimsiz okullar öğrenciler okuyor.

Oysa doktor ihtiyacını karşılamak için her yıl Tıp Fakültesi 15 bin öğrenci alıyor. 25 bin öğrenci alsa, sorun çözülecek. Ama bu hiçbir zaman yapılmadı.

Ben, 07 Kasım 1990 tarihinden beri kalp- damar hastasıyım. 2008 yılının son iş gününde Kocaeli Üniversite Hastanesinde BY PASS oldum. Beş damarım BY PASS oldu. Ama aradan üç yıl geçtikten sonra birer birer kapanmaya başladı. 2012 de bir, 2017 de 2, 2021 de 4 damarım kapandı. Dört defa anjiyo olmama rağmen açamadılar. 21 Haziran 2023 de Kocaeli Üniversitesi Hastanesinde 5. Kez anjiyo oldum. Bir ana damarımı açtılar. Böylece 3 ana damarımdan ikisi açık oldu. Ama hala 3 damarım kapalı. Onlar açılmıyormuş. Ama eskiye göre biraz rahatladım.

Ülkemizde meslek öğrenimi en çok alan doktorlar olmaktadır. Ama iyi bir eğitim, terbiye, güzel ahlak, maneviyat yeterince almadıkları açıktır. İçlerinde çok çıkarcılar vardır. En çok aylık, ücret almalarına rağmen hala fakir hastanın nasıl soyulacağını düşünmektedirler. Hele 20 yıl önce parası olmayan hastaneye gidemezdi. Muayene olamazdı. İlaç alamazdı. Ölünün na’şını- cesedini hastaneden alamazdı. Kendilerinin özel muayenehaneleri vardı. Oraya çağırırlardı. Şimdide özel hastanelerine çağırmaktadırlar. Hastayı soymaktadırlar. Bu durum daha çok doktor sayısının azlığından ve doktor mesleğinin öneminden kaynaklanmaktadır. Bu durum son 20 yılda biraz düzelmiş ise de, hala hoş olmayan durumlar, haller olmaktadır.

Sağ şahdamarım boynumda anjiyo ile stent takılmış. Sol bacağımda iki balon patlatma ve bir stent var. Bir ay öncede kalbimin bir ana damarında stent taktırdım. Allah cc. Size ve hepimize şifa, derman verir inşallah.

Daha öncede yazmıştım. Benim büyük oğlum, Karamürsel Devlet Hastanesinde özel güvenlikçi olarak 10 yıldan beri görev yapan, İslam Kasap oğlum, 40. Yaş gününde kalp krizinden 05 Nisan 2023 gününün gecesi öldü, rahmete kavuştu. Oğlum 04.04.1983 de doğmuştu. 40. Doğum günün gecesi saat: 02.20’lerde kalp krizinden vefat etti. Görev yaptığı hastaneye kaldırdık. 05.45’e kadar müdahale ettiler. Ama geri dönüşü olmadı. Altınova Belediye Mezarlığında toprağa verdik. Lütfen dua ediniz. Oğluma ve tüm müminlere lütfen dua ediniz.

İnsan, bilgili, bilinçli olmalı. Edindiği yararlı bilgiyi yaşamalı. Bir şey olmaz, gencim dememeli. Sağlığını korumalı. Gerektiğinde en iyi şekilde tedavi olmalı. Zamanını en güzel şekilde değerlendirmeli. İletişim, bilişim, bilgi alanında her gün aşama kaydetmeli. Boş ve fuzuli işlerle meşgul olmamalı.

Şunu asla unutmayalım! Bir insan, birey eğer hak hukuk doğruluk dürüstlük adalet hakkaniyet güzel ahlak edep hayâ İslam dini, bilimden, irşattan, hikmetten, feyizden, hidayetten, insanlıktan, Müslümanlıktan ne ölçüde ayrılırsa; o ölçüde başarısız olur. Sevilmez. Sayılmaz. Saygın olmaz. Beğenilmez. Takdir ve teşekkür edilmez. Olumlulukları eksilir. Ne ölçüde bu hakça değerlere sahip çıkar; uygular, gerçekleştirirse, o ölçüde takdir ve teşekkür alır. Beğenilir ve sevilir. Bizler buna göre değerlendirmemizi yapıp, ona göre kendimize hak, hakikat yolu çizmeliyiz. Hakk’a yönelmeliyiz.