Haşr Süresi 18. Ayet: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının. Herkes yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Evet, Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

Hazreti Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Şüphesiz, doğruluk insani iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa, Allah katında sıddık       (çok doğru) olarak tescillenir. Yalan insani kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa, Allah katında yalancı olarak tescillenir.”

Hadis-i Şerif: “ Kişi dostunun dini üzerinedir.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ İnsanın her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!”

Hadisi Şerif: “ Ey iman edenler! Eğer bir günahkâr size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden, bir topluluğa kötülük edersiniz. Sonra da yaptığınıza pişman olursunuz.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Allah’a inandım de! Sonra da dosdoğru ol.”

Hadis-i Şerif: “ Kim, Rab olarak Allah’tan, din olarak İslam’dan, Peygamber olarak Hazreti Muhammed’den razı olursa, ona cennet vacip olur.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: İnsan, Kelime-i Şahadet getirmekle mümin olur. Bu tümcenin anlamı şöyledir. “ Ben tanıklık ederim ki, Allah’tan başka ilah- tanrı yoktur. Ben yine şahitlik ederim ki, Hazreti Muhammed, O’nun kulu ve Resulüdür.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Büyük hesap günü için kendinizi hazırlayın. Çünkü kıyamet gününde; hesap, ancak dünyada iken, kendini hesaba çekenler için kolaylık olacaktır.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır. Zavallı kişi ise, nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik isteyendir!”

Müslüman, sapkın felsefi görüşlere, batıl ve yanlış ideolojik görüşlere, din diye bozuk felsefi, edebi kurgulu düzmecelere inanmaz. Kapitalist, faşist, ırkçı, İslam, Müslüman, yabancı düşmanlığı yapmaz. Sosyalist, komünist, kapitalist, liberal, baskıcı, zorbacı olmaz. Hak ve hakikatten; ilim, bilim, irfan, hikmetten ayrılmaz. İffetli, namuslu, iyileştirici, düzeltici, ıslah edici olur. İyilik, yardım, hizmet, infak eder. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, hediyeleşme içinde olur. İnsana, varlıklara sevgi, saygı, muhabbet duyar. Olup, bitenlerden, ders alır, ibret alır. Aklını doğru bilgilerle işletir, çalıştırır, işlevli kılar.

İdeal olan İslam ahlakı, edebi, hayâsı, görgüsü ile yaşam sürer. Bilgilidir. Bilgindir. Bilgedir. Ama bu bilgelik, sapkın batılılar gibi değildir. Yararlı, güzel, üstün ahlak ile iş ve görevlerini yapar. İdealisttir, realisttir, doğrucudur.

Müslüman, sadece insan hak, hukukuna saygılı olmaz. Allah’ın yarattığı her varlığın hak ve hukukuna saygılı olur. Zalimlik, vahşilik, barbarlık, ilkellik, öküzlük, eşeklik yapmaz, yapmamalı.

Müslüman, sapkın, saldırgan, saçmalık yapmaz. Beyefendidir, hanımefendidir, görgülüdür, anlayışlıdır, empatilidir. Her işini hukuk ile çözmeye çalışır. Hukuk bilir, öğrenir. Hukuk içinde medenice yaşar, yaşamalıdır.

“Müslüman ihtiyatlıdır. Yanı ileriyi düşünerek, işi yaparken, sakınma, tedbirli davranma, öngörülü, ileri görüşlü, işin sonunu düşünerek hareket eder. Başkalarını da efendice uyarır. İhtilaf hallerinde duygudaşlık yapar. İşi anlayışla halletmeye çalışır. Başkalarını sıkıntıya, dara, bunalıma düşürmeden, zorlamadan, işlerini halleder.

Müslüman, tutumludur. İsrafçı değildir. Öncelik sırasına göre ekonomik harcama yapar. Yerli, milli malı kullanır. Ekonomik ahlak, tutum, davranış içinde olur. Kalkınma, ilerleme, yükselme, üretme konusunda beceriklidir. Başkaları ile diyalog ve iletişimi başarılı şekilde kurar. İletişim araçlarını en iyi şekilde kullanır. İlmi, bilimi, doğru bilgiyi, dini, imanı işler hale getirerek, yaşar. İlmi, güzel ahlak ile değerlendirir. Bilimsel normlara uyar. Başkalarına güzel muamelede bulunur. Kayırmacılık, rüşvet, torpil yapmaz. Bu haksızlığa, adaletsizliğe düşmez. İslam ve İslam ahlak düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı yaparak; alçalıp, adileşmez. Herkese güzel bakar, güzel düşünür, güzel davranır.

Müslüman, başkaları ile iyi geçim, uyum, sabır içinde olur. Tartışma, münakaşa yapmaz. Sosyal barışa zarar getirmez. Kırılma, gücenme, darılma, can sıkma, kırma, incitme, vahşet, dehşet oluşturma, yapmaz.

Allah cc. Kur’ân ’da 331 defa insandan ve insan anlamına gelen eşanlamlı sözcük kullanarak, söz etmiştir. İyi insan olmayı öğütlemiştir. Ahsen-i takvim, eşref-i mahlûk diye tanımlarda bulunmuştur.

Günümüzde bilgi öğrenmek, meslek, sanat öğrenmek çok kolaydır. Kitaplıklar, kütüphaneler, meslek, sanat öğretme yerleri her yerde var. Cebimizdeki akıllı telefona yazılı veya sözlü olarak hangi soruyu sorarsak; hemen, yarım dakika bile olmadan, yanıtını ansiklopedik olarak vermektedir. Duvarımızdaki takvime bakmadan, İlçemizin namaz saatini bile öğrenebiliyoruz. Tabletimize, bilgisayarımıza da aynı soruyu sorarak, istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Örneğin: Şu sorularını yanıtını alabiliriz:

1-      Allah cc. Boy abdestini hangi ayetle emretmiş, farz kılmıştır?

2-      Tesettür, örtünme hangi ayetlerde farz kılınmıştır?

3-      Hangi ayetlerde beş vakit namaz farz kılınmıştır?

4-      Hangi ayetlerde Ramazan orucu farz kılınmıştır?

5-      Hangi ayetlerle zekât verme farz kılınmıştır?

6-      Hangi ayetlerle hac yapma farz kılınmıştır?

7-      Hangi ayetlerde kurban kesme emredilmiştir?

8-      Hangi ayetlerde infak etme, sadaka verme emredilmiştir?

9-      Hangi ayetlerde yardım etme, iyilik etme emredilmiştir?

10-   Hangi ayetlerde ilim, bilim, bilgi öğrenme farz kılınmıştır?

Bu gibi soruları; peygamberimiz bu konuda ne demiştir, ne söylemiştir. Peygamberimizin sünnetleri, yaptıkları nelerdir? Diye de sorup, yanıtını hemen almamız mümkündür.

Her insan yetenekli, haslet ile doğar. Ancak bu haslet ve yeteneklerimizi beceriye dönüştürmek için gerekli eğitimi, öğrenimi, kursları görmemiz gerekir. Kurs eğitimi görmemiz, ders almamız gerekmektedir. Herkes eğitim, öğretim, kurs görmeli. Bilgisiz, beceriksiz, alil, iş görmez kalmamalı. İş alanında, çalışmada beceri geliştirerek, yiğit olmalı. Kural, kaide, normlara uygun yaşamalı. Tutum ve davranışlar güzelleşmeli. İnsan kaba, moloz, öküz tipli, yontulmamış, ayı benzeri hal ve hareketleri bırakıp; ince, olgun, aşırılık, geriliklerden vazgeçip, itidalli, orta halli, dosdoğru eylemli olmalı. Dincilik, ırkçılık, sapkınlık, serserilik, ayaklanma, toplum düzenini bozma yapmamalı. Ülkemizde bu gibi bozuk ve anormal görünümleri daha çok sapkın materyalistler yapmaktadır. Bu pis, kötü, zararlı, kötü davranışlar, halkın vicdanını yaralamakta, halka zarar vermektedir.

Müslüman, hak, hukuk doğruluk, adalet, eşitlik, güzel ahlak, edep, hayâ, adap, ilim ve olgunlukla hareket eder. Kan davası gütmez. İntikam alma davası gütmez. Ahlaksızlık içine düşmez. Hırslı, israfçı, kandırmalı davranmaz. Kandırma, sadece saldırgan düşmana karşı yapılır ve bu da meşru kabul edilir.

Müslüman, akıllı, akil olarak, doğru bilgilerle hoş, has davranır. Güzel karakterli, güzel huylu, güzel duygu, düşünceli davranır. İnançları, düşünceleri hak olur. Sevgi, saygı ile davranır. Sosyal davranışı en ideal olur. Vücut bölüm ve organlarını yararlı kullanır. Başkalarını hor- hakir görüp, alay etmez, dalga geçmez. Peygamberimiz gibi davranır. Veli kullar gibi davranır. Haram, günah, suç işlemez. Hiçbir suçun içinde bulunmaz. Kötümser, karamsar, kararsız, tutarsız, sorumsuz, vefasız, kanaatsiz olmaz.

Müslüman, bozuk felsefi sapıklıkta, kötü ideolojik görüşte olmaz. Dinin yerine bu sapıklıkları koymaz. Allah’ın kendi zatına ve dinine ortak bulmaz. Kavmiyetçilik- milliyetçilik, sapkınlık yapmaz. Partizanlık yapmaz. Ayrımcılık yapmaz. Liyakat sistemine ve güvenilir sisteme uygun hareket eder. Devlete hainleri, alçakları, kahpeleri, kalleşleri, anarşistleri, bozguncuları, yıkıcıları, düşmanla işbirlikçilik yapanları almaz. Devletin ve milletin çıkarına ilgisiz, kayıtsız kalmaz. Her iş yapmada güzel ahlakı kullanır. Güzel söz, yazı, davranışlarla gönülleri alır.

Müslüman, aklını, zekâsını bilgi öğrenerek geliştirmeli. IQ düzeyi yükselmeli. Ülkemizi ve dünyayı günü gününe izlemeli. Bilge insanların eserlerini okumalı. Bilim, teknik, teknoloji öğrenimi ve eğitimi almalı. Sadece din, İslam bilgisi yeterli değildir. Akli bilimler, doğa ilimleri, pozitif ilimlerde de yüksek düzeyde öğrenim görmeli. Teknik, teknoloji öğrenimi, eğitimi almalı. Çalışma yaşamında bilim ve teknoloji mutlaka en yeterli şekilde kullanılmalı. Dünya işlerinde çok başarılı olurken, ahiret işlerini asla unutmamalı. İki âleme en güzel, en iyi şekilde hazırlık yapmalı. İnançsız, batıl inançlı, sapkın düşünceli olmamalı. Kur’ân’ı azim, Kur’ân’ı Kerim ve sünneti bilip, öğrenip, eğitimi alıp, yaşamalı. Ama bilimsel şekilde akli yaşamalı. Akil insan, akıllı, zeki, öngörülü, doğru düşünceli, harika hareketli, olgun, erdemli, faziletli insan olmalı.

Müslüman, iman, küfür mücadelesinde hak ve hakikat yanında, tarafında yer almalı. İmansız yaşanılmaz. İman sahibi olmak, yaratılışımıza, doğamıza uygundur. İslam imanı ve İslam dini yaşantımız mutlaka olmalı. İmanımızla salih ameller, ibadetler işlemeli. İslam inancı olmayanlar, dünyada zalim ve perişan, ahirette azap, eziyet ve cehennemi yaşayacaklardır! İslam inancı ve ibadeti olmayanların, çok kötü, çetin, felaket, fecaat yaşayacaklarını, Allah cc. Bildiriyor.

Peygamberimiz sav. Anlatıyor: “ İnkârcılar çok kötü bir azabı sonsuza dek yaşayacaklardır!” Kâfirler, müşrikler, münafıklar, zalimler geri dönülmeyecek pişmanlığı yaşayacaklar. Ama son pişmanlık çare olmayacak.

Yüce Allah cc. İhlas Süresinde buyuruyor: “ De ki, O Allah tektir. Allah Samet’tir. ( O, hiçbir şeye muhtaç değildir. Bütün varlıklar O’na muhtaçtır.) O, doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.”

Lütfen! Sizlere önemli bir öneride bulunmak istiyorum. Önce âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı, Allah’ın kendinden tanımalı. Yanı Kur’an’da kendinin anlattığından tanımalı. Bunu ancak Kur’an ve sünnet üzere düşünen, mümin ve Müslümanlar yapmaktadır. Pek çok dini kitapta ve internetten kolayca öğrenebiliriz.

Şöylece soruyu yazıp, yanıtını öğrenmeye çalışalım: “Allah’ın ad ve sıfatları, Esma’ül Hüsna nedir?”

Bu sorunun yanıtını öğrendikten sonra, şöylede sorup, yanıtını öğrenelim: “ Hazreti Muhammet sav. Peygamberin ad ve sıfatları hangileridir, nelerdir?”

 Kur’ân ’da 25 peygamberden söz edilmekte, 25 peygamberin yaşantısı anlatılmaktadır. Bu peygamberler şunlardır: Hepsine sevgi, saygı duyuyorum. Dua ediyorum. Kendilerini örnek almaya gayret ediyorum.

Bu peygamberlerimiz; Hazreti Âdem as. Şit, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup, Yusuf, Eyüp, Lüt, Şuayip, Musa, Yuşa, Harun, Davut, Süleyman, Yunus, İlyas, Elyesa, Zülkifl, Zekeriya, Yahya, İsa as. Ve Hazreti Muhammet sav. Dir.

Bu peygamberlerden Şit ve Yuşa peygamberlerden başka, 25 tanesi Kur’an’da bildirilmiştir. Üzeyir, Lokman, Zülkarneyn de Kur’an’da yazılıdır. Fakat âlimlerimiz bu üç kişi için peygamber mi, âlim veli mi diye, görüş farklılıkları vardır.

“İlmihal, fıkıh bilgileri bilmek, kadın ve erkek her Müslümana farzdır.”

“Münakehat ve muamelat ile ilgili diğer İslam ilim dallarını da bilmek; farz-ı kifayedir.”

İslam dininin öğrenilmesi farzdır. İslam dini öğrenilmeden, bilmeden, öğrenimini, eğitimini görmeden; anlamak, doğru yaşamak mümkün değildir. Bunun için İslam ilim dallarını öğrenmeli, bilmeli, yaşamalıyız.

Müslüman, bilgin olmalı. Bilge olmalı. Dini ve bilimsel bilgili olmalı. Bilgi ile yaşamalı. Cahil cühela, çapulcu olmamalı. Bilgi ile çağın medeniyetini, gerektirdiklerini eksiksiz yaşamalı.

Müslüman, milli, manevi, ilmi, bilimsel, dinsel, teknik, teknolojik, yapay zekâ, robot, insanı, evrensel, kültürel bilgilere sahip olmalı. Bilgi ile medenice yaşamalı. Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. İyilikleri çoğaltarak, yaymalı. Kötülükleri azaltarak, yok etmeli, men etmeli. Vatana, millete, devlete, bayrağa, bağımsızlığa, özgürlüğe, savunmaya, korumaya, bilime, insanlığa, varlığa sürekli hizmet etmeli. Devlete, millete, vatana, bayrağa, ülkeye, insanlığa zarar evren adilerden olmamalı. Olgun, erdemli, faziletli, Allah’ın veli bilge kulu olmalı. İnsanların ve varlıkların bir numaralı dostu, canı, cananı, kardeşi olmalı. Allah’ın ve kullarının takdirini kazanmalı.

Bendenizde benimseyerek, Hazreti Mevlana’nın ra. Bir dörtlüğü ile bugün ki, yazımı bitirmek istiyorum. Hazreti Mevlana ra. Diyor ki:

“Ben, yaşadıkça, Kur’an’ın kölesiyim.

Ben, Hazreti Muhammed Mustafa’nın yolunun tozuyum.

Biri benden, bundan başkasını naklederse;

Ondanda şikâyetçiyim, o sözden de şikâyetçiyim.

Maide Süresi 42. Ayet: “ Onlar sürekli yalancılık yapmak için dinlerler! Sürekli haram yerler! Sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Eğer yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedersen, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah adaletle hükmedenleri sever.”

Mümtehine Süresi 8. Ayet: “ Allah, size, sizinle din hakkında savaşmayan, sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara; iyilik etmenizi, kendilerine adaletle davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletle davrananları sever.”

Fatiha Süresi 1- 7. Ayet: “ Hamt, âlemlerin Rabbi, esirgeyen ve bağışlayan, ödül ve ceza gününün sahibi olan Allah’ındır. Ya Rab! Kulluğu sadece sana ederiz. Yardımı sadece senden bekleriz. Bizi dosdoğru yola ulaştır. Kendilerine gazap- öfke- kızgınlık edilenlerin ve sapıtanların değil, nimet verdiğin mutluların yoluna ilet!”

Fussilet Süresi 6. Ayet: “ Hepiniz, Allah’a giden doğru yolu tutun. O’ndan bağışlamak dileyin…”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Kim, Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için engel olursa, imanını olgunlaştırmış, demektir.”

“ Allah’a inandım de, sonrada dosdoğru ol.”

“ Din, dürüstlüktür.”

“ Müslümanların iman yönünden en olgunu, ahlakı en güzel olanıdır.”

“ Nerede olursan ol, Allah’a karşı saygılı ol.”

“ Hiç biriniz, kendisi için istediğini, din kardeşi içinde istemedikçe, olgun mümin olamaz.”

“ Merhamet edin, merhamet olunursunuz. Bağışlayın ki, Allah’ta sizi bağışlasın. Söz hunilerine yazıklar olsun! Yaptıkları hatada, yanlışta bile bile ısrar edenlere yazıklar olsun!”

                “ Hata, yanlış edenlerin en iyileri tövbe edenlerdir.”

“Yaptığın kötülüğün peşine hemen bir iyilik işle ki, o iyilik, önceki kötülüğü; silip, süpürsün, yok etsin.”

“ Kendinden sorulan bir bilgiyi, gerçeği gizleyen kimseye, Allah cc. Kıyamet günü ateşten bir gem vurur.”

Herkes bildiği ilmi öğretmek, bilmediğini öğrenmekle görevlidir. Gerçeği, doğruyu gizleyen, onu az bir değere, çıkara satan kişi, adi bir kişidir. Böylelikle hidayeti verip, sapıklığı almaktadır. Öğrenilmesi farz olan bir bilgiyi, gerçeği saklamak haramdır- günahtır. Vacip olan bilgiyi saklamak ise mekruhtur. Müslüman, iyiye destek, kötülüğe köstek olmalıdır. Müslüman, hakka ve haklıya taraf olur.