İslam dininde güzel ahlak, iyi ahlak, üstün ahlak, edep, hayâ, terbiye çok önemlidir.

İslam dininde güzel ahlak, iyi ahlak, üstün ahlak, edep, hayâ, terbiye çok önemlidir. İslam dininin önde gelen değerleri arasında, bu yararlı değerler yer alır. İbadetlerin yapılmasının bir nedeni de; insanların güzel ve üstün ahlaklı olmasını sağlamaktır. Bu güzelim değerler, insanları; insanlıklı, insancıl, insani, yararlı, değerli, iyi insan yapar.

Müslüman, güzel ve üstün İslam ahlakında olmazsa; bir değer, kıymet, önem, meziyet, yararlılık taşımaz. Anarşist, bozuk, bozguncu, şiddetçi, saldırgan, eşkıya, terörist, yıkıcı, sapık, sapkın, zararlı ve bağımlılık yapan madde bağımlısı gibi binlerce zararlı, kötü, çirkin alışkanlıkları olur. Bu kötü sıfatlardan koruma; İslam dini yaşayışı ile olur.

Değerli insan olmak için; İslam ahlaklı olmalı.

Basın, yayın, medya,  yazma, anlatma, konuşma ahlakı olmalı.

İş ahlakı olmalı.

Kurumların kendine özel ahlakı olmalı.

Meslek, sanat ahlakı olmalı.

Siyaset ahlakı olmalı.

Sosyal, kültürel ahlak olmalı.

Tıp ahlakı olmalı.

Ticaret ahlakı olmalı.

Eğitim- öğretimde ahlak esas olmalı. Öğretmen, yönetici, öğrenci, veli ahlakı olmalı...

İslam dini bir bütündür. Bütünü ile yaşanmalıdır. Kur’ân bir bütündür. Bütünü ile yaşanılmalı. Kur’ân bir bütündür. Bütünü, iman şartı olarak kabul edilip, peygamberimiz sas. Gibi yaşanmalıdır. Okullarımızda, camilerimizde, basın, yayın, medyada; ahlak ilk sırada öğretilecek, eğitimi yapılacak ders olmalıdır.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır ve çalıştığını da görecektir.”

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın son peygamberi Hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyuruyor: “Allah Teâlâ, birinizin yaptığı işi en güzel şekilde yapmasından memnun kalır.”

Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayelerinden biri de, hayatın her alanında güzel ahlakı kendine rehber edinen bir toplum inşa etmektir. Cenabi Hak, dünya ve ahiret mutluluğu için bizlere ibadetleri emrettiği gibi işimizde de bizlerden ahlaklı olmayı istemiştir.

İş ahlakı, doğruluk, güven, saygı ve adalet gibi temel değerleri işimize yansıtmaktır. İşimizi sağlam yapmak, kul ve kamu hakkına riayet etmek, sözümüzde ve özümüzde dürüst olmaktır. Her daim helali gaye edinmek, kazancımıza haram, dilimize yalan bulaştırmamaktır.

İş ahlakı, çalışma hayatının tamamını kapsayan bir değerdir. Memur olmanın ahlakı olduğu gibi amir olmanın da ahlakı vardır. İşçi olmanın ahlakı olduğu gibi işveren olmanın da ahlakı vardır. Esnaf olmanın ahlakı olduğu gibi müşteri olmanın da ahlakı vardır.

Memur olmanın ahlakı, devletine sadakatle bağlı kalmak, milletine nezaket ve özveriyle hizmet etmektir. Amir olmanın ahlakı ise, hak ve adaletten asla ayrılmamak, himayesindeki kişilere hakkaniyetle davranmaktır.

İşçi olmanın ahlakı, işini sağlam ve kaliteli yapmak, işyerini işverenin emaneti olarak görmektir. İşyerinin olanaklarını şahsi ihtiyaçları için kullanmamaktır. İşveren olmanın ahlakı ise, işçiye huzurlu bir iş ortamı oluşturmaktır. Onu sosyal haklardan yoksun bırakmamak, alın teri kurumadan ücretini tam ve vaktinde ödemektir.

Esnaf olmanın ahlakı, dürüstlükten ayrılmamaktır. Malın kusurunu gizlememek, stok ve karaborsacılığa tevessül etmemek, helal kazancına haram bulaştırmamaktır.

Sevgili Peygamberimiz (sas)’in  “Bizi aldatan, bizden değildir,” hadis-i şerifi gereğince müşterisini aldatmamak, ölçü ve tartıyı eksik yapmamaktır. Müşteri olmanın ahlakı ise, esnafa verdiği sözü yerine getirmek, borcunu zamanında ödemek, onu zarara uğratacak her türlü söz ve eylemden kaçınmaktır.

İş hayatında duyarlılığın azaldığı, kanaat, doğruluk ve dürüstlük gibi erdemlerin zayıfladığı, ahlak kavramının içinin boşaltıldığı ve istismar edildiği bir çağda yaşıyoruz. Dünyevileşme, bencillik, bir malı değerinden fazlaya satmak veya kiraya vermek suretiyle çok kazanma arzusu gibi yanlış tutum ve davranışlar toplumsal huzuru ve barışı derinden etkilemektedir.

Oysaki güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen Allah Resulü (sas), “Hiçbiriniz, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe tam anlamıyla iman etmiş olmaz.” buyurmuş, şahsi menfaatlere takılıp kalmamayı, başkalarının hak ve hukukunu gözetmeyi, sosyal hayatta adil ve dengeli olmayı bizlere tavsiye etmiştir.

 Bizlere düşen görev, Sevgili Peygamberimiz (sas)’in sadakatini kuşanarak her işimizi emanet bilinciyle sahiplenmektir. Onun hak, hukuk duyarlılığına riayet ederek, işçinin hakkını zayi etmemek, iş sağlığı ve güvenliğine daha fazla hassasiyet göstermektir.

Bize verilen her bir imkânı Rabbimizden bir emanet, O’nun rızasını kazanmak için bir fırsat bilelim. İşimizi sağlam yaparak hem dünyamızı hem de ahiretimizi mamur kılalım. Her işimizde helali gözetelim. Allah’ın rızasında asil kazancımızı arayalım. O’nun yolunda harcayalım. Bilgimizi ve servetimizi Allah cc. Yolunda arayalım.  Güveni hayatımızın her alanında hâkim kılalım. Ne aldatan olalım ne de aldanan olalım. Doğruluk ve dürüstlükten, adalet ve hakkaniyetten asla ayrılmayalım. Unutmayalım ki, Allah katında bizi değerli kılan, yaratılış gayemize uygun hareket etmemiz, her işimizde İslam ahlakını kuşanmamızdır.

Ahlak; seciye, tabiat, huy gibi anlamlara gelmektedir. Güzel ahlak, edep, hayâ ile ilgili Kur’an’da onlarca ayet bulunmaktadır. Yüzlerce hadis vardır. Bunları internette arama motorundan kolay şekilde öğrenebilirsiniz. Müslüman olanlar, İslam ahlakında olmalıdır. İslam ahlaksız bir kişinin Allah cc. Katında ve insanlar nezdinde pek bir değeri olmaz. Ahlaksız bir Müslümanın ibadetleri de pek önem ve takdir taşımaz.

“( Sizlere, tarihe not düşmek için, merhum oğlum İslam Kasap’tan söz edeceğim. Oğlum İslam Kasap, bendeniz Kocaeli İli, Kandıra İlçesi, Avdan Köyü ilkokulunda öğretmenlik yaparken, Avdan İlkokulu lojmanında; 04.04.1983 günü saat: 15.27’de dünyaya gelmişti. Adını; “İslam” koyduk. Kandıra Nüfus Müdürlüğü, İslam adına itiraz edip; olmaz, yazmam, dedi. Yazmasanız, bende yazdırmam, deyip, ayrıldım. Benim adımı da Muhammet diye Rize Nüfus Müdürlüğü 1957 de yazmamıştı. Mehmet adına çevirmişlerdi.

Oğlum İslam sağlıklı bir sarı çocuk olarak dünyaya geldi. Adına yaraşır şekilde İslam dinini öğretmek için; ilkokulda öğrenciyken, yaz okullarına, din öğrenimi- eğitimi almak için gönderdim. Her yaz, yaz okullarına gönderdim. İlkokuldan sonra İmam Hatip Okuluna verdim. İmam Hatip Lisesi 1. Sınıf okuduktan sonra Meslek Lisesi Metal Bölümüne devam etti. Askerliğini Antakya ve Batman’ın bir İlçesinde jandarma olarak yaptı. Askerlerin yemeğini pişirmek için aşçılık görevini yaptı.

Askerden geldikten sonra bazı fabrikalarda aşçı yardımcılığı yaptı. Altınova’da olan tersanelerde çalıştı. Şile, Antalya, Alanya, İzmir gibi İllerde turistik otellerde aşçı yardımcılığı ve garsonluk yaptı. Daha sonra “Güvenlikçi” belgesi aldı. Karamürsel de Kapalı Spor Salonunda özel güvenlik görevi yaptı. On yılı aşkın sürede Karamürsel Devlet Hastanesinde özel güvenlikçiydi.

Oğlum İslam Kasap, 2 yıl önce kalp krizi geçirmişti. Karamürsel Devlet Hastanesi ambulansı ile Yalova Devlet Hastanesine götürüldü. Orada kalp damarlarından tıkalı olan damarlarından bir tanesine sten takıldı. Hastane daha sonra İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine gönderildi. Burada da 2 ayrı damara 2 sten takıldı. Böylece kalp damarlarında 3 sten vardı. Ama bazen yüksek tansiyon yüzünden rahatsızlanıyordu. Hastaneye gidip, müdahale ettiriyordu.

Oğlum İslam doğum günü olan; 04.04.2023 günü, Salı gününü Çarşamba gününe bağlayan 05.04.2023 günü gecesi saat: 02.23’da yüksek tansiyon ile rahatsızlandı. Evde rahatsızlandı. Ramazan ayı idi. Sahur bekliyorduk. Midesi bulandı. Kendine tansiyon düşürücü, damar genişletici, ritim düzenleyici, nabız düşürücü hap verdik. Ambulans çağırdık. Ambulansa aldılar. İlk müdahaleyi ambulansta yaptılar. Hastaneye götürdüler. Üç doktor müdahale etti. Ama oğlum İslam’ı; 05.04.2023 Çarşamba günü saat:05.45’de kaybettik! Tam 40 yaşını doldurmuştu.  Alemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Ruhunu yanına aldı.

İslam oğlum ilk çocuğumdu. Kendinden 22 ay küçük olan İbrahim Kasap ise Belarus’te, 12 yıldır Brest’te ticaret ile ilgileniyordu. Ona İslam’ı yitirdiğimizi anlattık. O da hemen başkent Minsk’ten uçak bileti aldı. Daha önce uçakla 2,5 saatte İstanbul’a geliyordu. Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle yol uzadı. 6,5 saatte gelmeye başladı. Biz de bunun için cenazeyi defnetmeyi geciktirdik. 06.04.2023 Perşembe günü Yalova İli, Altınova İlçe mezarlığının en alt tarafında defnettik.

İslam’ın cenaze namazını, Karamürsel Merkez Yeni Camide çok kalabalık bir cemaat ile Allah cc. Rızası için kıldık. Namazı 06.04.2023 Perşembe günü İkindi namazı sonrası kılındı. Cenaze, cenaze arabası ile Altınova İlçe mezarlığına götürüldü. Orada da yoğun bir cemaat vardı. Çünkü hem sosyal medya gazeteleri olayı yazmıştı. Hem biz ve tanıdıklar sosyal medyadan paylaşmıştı. Hem de Karamürsel ve Altınova Belediyesi hoparlöründen halkımıza duyurulmuştu.

Oğlum İslam’a, anneme, babama, akrabalarımıza, komşularımıza, dost ve kardeşlerimize, müminlere, Müslümanlara, din kardeşlerimize lütfen dua ediniz. Bugün yaptığınız dua, yarın size sevap olarak dönecektir. Dünyanın eğlencelerine, zevk, keyif ve şatafatına asla kanıp, aldanmayınız. Hak ve hakikatten kesinlikle ayrılmayınız. Kur’ân’a, peygamberimiz gibi sımsıkı sarılınız. Peygamberimizi örnek alınız.

Allah cc. Kur’an’ı Kerim’in Kalem Suresi 4. Ayetinde şöyle mealen Peygamberimize hitaben buyuruyor:  “ Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Ben ahlak güzelliklerini tamamlamak üzere gönderildim.”