Kardeş denildiğinde; candır, canandır, kandır, aynı kandandır, canandır, aynı gendendir, karındandır, dosttur, atadandır. Kardeşe; kardaş, karındaş, gardaş, bacı, abla, ağabey de denir. Kardeşin büyüğü de, küçüğü de kardeştir. Hele samimi bilinçli mümin ve Müslüman olursa, kardeşin değeri bindir kere daha kıymetli olur. Allah cc. Harika, harikulade, şahane, iyi, güzel, hayırlı, yararlı, dost, can kardeşler hepimize nasip eder, inşallah. Böyle karındaşlara denir; maşallah. Hem inançta hem de aynı kandan kardeş olanlar, işte onlar gerçek anlamda en iyi, güzel kardeşlerdir; bu da biline!

Kardeş- kardaş- gardaş- karından; aynı anne ve babadan, en az birinin ortak olduğu bireylerin, birbirine göre verilen sıfatıdır, sanıdır. Kardeşler, erkek veya kız olabilir. Birçok ailede kardeşler, anne ve babalarıyla birlikte, aynı ortamda yaşayarak, oynayarak, eğlenerek, çocukluklarını birlikte geçirirler. Birbirleriyle zamanlarını, ekmeklerini, sularını, değerlerini paylaşırlar.

Kardeşler, kadın ve erkek tek yumurta ikizi ise, ikiz kardeş denir. Bu biyolojik anne ve babadan gelen, genomların aynı olmasıdır. Kardeşin, büyüğü ve küçüğü olabilir. Büyüğüne, erkek ise ağabey, kız ise abla denir.

Biyolojik kardeş olmayan, İslam dininde ortak olan, Müslümanlara; din kardeşi denir. Bütün Müslümanlar dinde kardeştir. Soyda, kanda da; karındaştır. Yol kardeşi, askerlik kardeşi, hastane kardeşi, öz kardeş, üvey kardeş, kız kardeş derken; kardeş sözcüğü onlarca tümcede kullanılır.

Kardeş; dostlukta, hakta -hukukta, dostlukta, sevgide, saygıda eşittir. Kardeş kardeşi hor, hakir, aşağı görmemeli. Kardeş kardeşi içeri atmamalı. Kazıklamamalı. Hak ve hukukunu çiğnememeli. Kardeşi ezmemeli. Yoksun, mağdur bırakmamalı. Anne ve baba olsun, öğretmen ve imam olsun; insanların tümüne bunu eksiksiz anlatıp, benimsetmeli. Özümsetmeli. İçselleştirmeli. Kardeş kardeşe kötülük yapıyorsa, herkese yapar! Böyle insanlardan uzak durup, kendimizi korumalıyız.

Kardeş kardeşin, Allah cc. Bir hakkı için, birbirinin; hakkına, hukukuna, hakkaniyetli bir şekilde, İslam ahlak, edep, hayâsı ile sahip çıkmalıdır. Kul hakkına kesinlikle, katiyen, asla, asla ve kata girmemelidir. Kardeşler arasındaki dargınlığın, küslüğün başlıca sebebi de buna uyulmayışıdır. Anne, baba, kardeşlerin birbirine iyi olmamalarının baş sebebi de; bu hakka, hukuka uymayışıdır. Oysa adaletli olma, dosdoğru olma, dürüst olma, hak hukuk çiğnememe, kul hakkına girmeme; her mümin ve Müslümanın ilk yapacağı görevlerdendir.

Ülkemizde ve dünyada kardeş, kardeşin hak -hukukuna pek saygı gösterilmemektedirler. Bunun için kardeşler arasında küslük, dargınlık, iletişim olmayışı veya iletişim eksikliği olmaktadır. Sevgi, saygı azalmaktadır. Bunda anne ve babalarının da payı çok büyüktür. Anne ve babalar yeterince dosdoğru, dürüst, adil davranmamaktadır. Eşitlik ilkesini de çiğnemektedirler. Ülkemizde büyük çoğunluğa sorsak; elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslümanım der, ama Müslümanlığın gereğini yerine getirmez. Kur’an ve sünnete uygun davranmaz. Yaşadığı devletin hukukuna da uymaz. Uymamak içinde her kötülüğü, hileyi, sahteciliği, sahtekârlığı yapar. Elinden gelse, erkek ve kız kardeşine zırnık bile koklatmaz. Kardeşlerinin hakkını yiyen bu kötü anlayışta olanlar, başkalarının; devletin, milletin, akrabaların, komşularında hak hukukuna uymaz. Fırsatı bulduğunda, haram- günah, suç demeden; yer, içer, giyer, kapar, çalar! Bu ne insanlıktır ne de Müslüman olmaktır. Çok kötü bir sıfattır.

Ülkemizde ve dünyada bazı anne ve babalar, miras vermekte, bırakmakta, kız evlatlarını yok sayıyor. Kızlara miras vermiyor. Erkek evlatlarına miras veriyor. Hatta erkek evlatları arasında da ayrımcılık yapıyor. Sonrada mirası verdiği çocukları, kendine bakmayıp, yoksun bıraktığı, evlatlarının eline düşüyor. Yaptığımız her iş mutlaka ama muhakkak âlemlerin Rabbi olan yüce Allah’ın doğruluğuna, dürüstlüğüne, adaletine uygun olsun. Bunun iki âlemde de bir cezasının mutlak anlamda olacağını aklından hiç çıkarmasın. Böyle bir haksızlık kime yapılırsa, yapılsın; mahkemelerde hak ve hukukunu arasın. Şiddete, kavgaya, dövüşe başlamasın. Medeni yoldan çok daha kolay hakkını alır. Şiddetle ise kendi zarar- ziyan görür. Şiddet medeni insan işi değildir. Bendeniz her türlü şiddeti, kavgayı, dövüşü, terörü, eşkıyalığı, yamyamlığı, haydutluğu, vahşet yapmayı kınıyorum

Kardeşler olsun, kardeş eşleri olsun, birbiri ile can, dost, kardeş olmasını sağlamalı. Eğer böyle bir irade gösterirlerse, iyi geçimi, uyumu, güzelliği sağlarlar. Ülkemizde son 20 yıl içinde kadınlar daha çok hak hukuk sağladılar. Başörtüsü yasağı nedeniyle 2002 yılına kadar okuyamayan kızlar, artık ortaokul, lise okumada, %97 oranına ulaştılar. Milli Eğitim bakanlığı, Sağlık bakanlığı, tekstil, hazır giyimde daha çok kadınlar çalışmaktadır. Kadınlar Türkiye’de çalışmakta, kazanmakta, kariyer kazanmaktadır. Anne ve babadan alamadıkları taşınmaz mal mirası, evlendiğinde eşleri ile birlikte ediniyorlar. Karı, koca taşınmaz mal alırken, kadın olan eşlerin üzerine de tapu yaptıkları resmiyette yer alıyor.

Bunu örneklerle anlatalım: Ülkemizde 2014 yılında 137 milyon gayrimenkul var. Bunun 87 milyonu erkeklerin, 50 milyon tanesi kadınların üzerine kayıtlıdır.

2019 yılında erkekler taşınmaz malların, mülklerin %57,5 pay ile 775,653 paya sahip iken, kadınlar %31,2 pay ile 421,276 paya sahiptir. Ortaklaşa alınan konut %1,8 pay ile 24,141 tanedir. Kadınların taşınmaz mal- mülklerinin artmasının başlıca nedeni;

1.       Kadınların aile içinde maddi, manevi anlamda söz sahibi olmasıdır.

2.       Kadınların kazanması, bilgili, bilinçli olmasıdır.

3.       Bir de eşlerin, evlenmesinden sonra edinilen malların ortak olması, yasasının çıkmasıdır.

4.       İcra yolu ile koca mahkemeye gittiğinde, mal varlıklarının haciz edilememesi nedeniyle, malın kaçırılması isteğidir. Ülkemizde sadece ödenmeyen senetlerin sayısı hemen her yıl 20 milyon taneyi bulmaktadır. Ülkemizde bin bir çeşit suç, sahtecilik, sahtekârlık yapılmaktadır.

5.       20 yıl önce dünyada kadınların taşınmaz mal sahibi olma oranı %5 bile değildir.

Ülkemiz 2003 yılından itibaren, tüm dünyanın maddi, manevi, ekonomik küresel kriz, pandemi- küresel salgın hastalık, ambargolar nedeniyle sıkıntılı ortam olmasına rağmen, elhamdülillah 20 yılın kalkınma ortalaması 5,5 oldu.

Çok çalışkan olmalı. Stratejik plan program ile en kaliteli, verimli, dayanıklı, afete, doğal felaketlere, dayanıklı, zarar görmeyen şekilde bina, eser, yapı yapmalıyız. Biz bunu hiçbir zaman beceremedik. Çünkü mükemmel bir akla sahip olamadık. Mükemmel bir eğitim- öğretim görmedik. Öngörü, ileri görüşlü olamadık. Olup, bitenden ders ve ibret alamadık.

Bugün, 06.02. 2023 pazartesi sabaha doğru ülkemizin Güneydoğusunda şiddetli bir deprem meydana geldi. Deprem, Kahramanmaraş İli Pazarcık İlçe merkezli; 7,7 şiddetinde, 7 km. derinlikte oldu. Bölgedeki, 10 İli olumsuz, yıkım şeklinde etkiledi. Bu depremden bağımsız olarak yine Kahramanmaraş İli Elbistan İlçesinde 13,24’te 7,6 şiddetinde bir deprem daha oldu. Yine saat 13,00’ civarında 6,5 şiddetinde Adana’da bir deprem daha oluştu. 105’den fazla artçı deprem 10 saat içinde oluştu. Depremlerin bazılarını televizyonlarda canlı izledik ve ağladık.

Bu deprem, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Hatay, Adana, Diyarbakır, Adıyaman, Kilis, Gaziantep İlleri birinci derecede olumsuz etkilendi. İl merkezleri dışında 23 İlçemizde olumsuz, yıkıcı etkilendi. Bölgede kar ve yağmur yağışı 3 gündür devam ediyor. Hava çok soğuktur. Kurtarma ve yardım çalışmaları devam ediyor. İlgili kurumlar, kişiler bölgeye ulaştı. Depremin üzerinden 11 saat geçti. Vefat eden sayısı 1.014 oldu. Yaralı sayısı 7,003’e ulaştı.

Bu bölgede 1114 yılından sonra olan en büyük depremdir.

 1939 yılında Erzincan depremi 7,9 şiddetinde olmuştu. 39 bin kişi canını yitirmişti. Ama o deprem lokaldi, yereldi, diğer İllere yayılmamıştı. Bu deprem, 1999 yılında olan Marmara depremi gibi bölgesel oldu. 2824 bina yıkıldı. Binalar 9- 14 katlıdır. Vefat edenlere dua ediyorum. Yakınlarına ve vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Milletimin, 85 milyon vatandaşlarımızın; birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma içinde tek yürük olmasını diliyorum. Gerekenin devletimiz ve milletiz tarafından en iyi şekilde yapılmasını arz ediyorum. Şu anda yine yeni depremleri, hasarları, yıkımları ağlayarak izliyoruz. Bu felaketlere hazırlıklı olmalıyız. Allah cc. Milletimizin ve tüm insanlığın yardımcısı olsun. Sağlamcı, mükemmelci, öngörülü, tedbirli, önlemli, her felakete, doğal afete her an hazırlıklı olmamızı diliyorum. Konuyu daha sonraki yazılarımızda tekrar işleriz, inşallah.