İslâm dinimizde; birey, erkek, kadın, aile kutsaldır. Kadın ve erkelerin resmi evliliğinden, aile oluşur. Ailede anne ve babanın oluşmasıyla; çocuklar olur. Biz bu duruma; Çekirdek aile diyoruz. Eğer büyükanne, büyükbaba da ailemizde yaşıyorsa, buna Geniş aile diyoruz. Böyle bir aile eğer İslam değerleri ve bilim verileri ile yaşarsa, iki âlemde; huzurlu, mutlu, rahat, kolay, refah içinde kurtuluşu yakalar ve yaşar. Akıllı, zeki, sorumluluk sahibi, görevlerini yapan, ödevini yerine getiren, yükümlülüklerini aksatmayan, bilinçli kişiler; harika, harikulade, şahane, numune, ideal bir aile yuvasına sahip olurlar.

Karşıt cinsle aile kuran mükemmel kişilerin ailesinde pek sorun olmaz. Olsa da, anlaşarak, sorunları giderirler. Çatışma, zıtlaşma, inat, boğuşma içinde olmazlar. Tabiyi ki, bu; bilgi, birikim, ruh, güzel ahlak, karakter işidir. İletişimin iyi, davranışların güzel, birbirine sadaktın harika, empatinin şahane olmasıyla olmaktadır.

İyi bir dinleyici olmalı. Göz teması kurmalı. Birbirinin davranışlarına sürekli müdahale etmemeli. Birbiri davranışlarını düzeltmeye çalışmamalı. Birbirini hor, hakir, aşağı görmemeli. Mahcup etmemeli. Yermemeli. Başkaları yanında rezil etmemeli. Yüksek sesle konuşmamalı. Bağırmamalı. Azarlamamalı. Birbirine yakın olmalı. Temas etmeli. Mimikler yumuşak, jestler güzel olmalı. Gezip, dolaşmalı. Ev temiz olmalı. Evde iş bölümü, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma olmalı. Yatak ayırmamalı. Sen- ben kavgası olmamalı. Biz, hepimiz demeli. Birbiri ailesine kötü söylememeli. Anlayışlı, hoşgörülü olmalı. Önyargılı, suçlayıcı, aldatıcı, yalancı, hilece, kötü alışkanlıkta asla olmamalı. Peygamberimizin güzel ahlakında olmalı.

Çok çalışmalı. Ekonomik harcamalı. Savurgan olmamalı. Gösterişe yönelmemeli. Birbirini savunmalı. Eşe bir başkasını asla tercih etmemeli. Baskıcı, otoriter, totaliter, dayatmacı olmamalı. İş hayatındaki sorunları eve taşımamalı. Eleştiriler yumuşak da olmamalı. Eleştiri yerine öğretme, güzel örnek olma yapmalı. Güç savaşına girmemeli. Eşler birbirini ihmal etmemeli. Eşler, aile konusunda kursa gitmeli, kitap, dergi okumalı. Fikir- düşünce alışverişinde bulunmalı. Takdir etmeli. Teşekkür etmeli hediye alıp, vermeli. Gerektiğinde özür dilemeli. Kötülükleri alışkanlık haline getirmemeli. Genelleme yaparak konuşmamalı.

İnsan kutsal akıllı, zeki, düşünebilen bir varlıktır. Ailede kutsal bir dini kurumdur. Aile içine bozuk, bozgunculuk, kötü, çirkin, zararlı, ziyan veren düşünce ve eylemleri taşımamalı. Eğer taşınırsa; aile dağılır, bozulur. Hiç kimsenin eli, burnu, dili ailemize girmemeli. Bunu engellemeli. Sapkın, sapık cinsel eğilimler, davranışlar da olmamalı. Aileyi dini ve bilimsel değerlere uygun şekilde yaşatmalı. Eğer ailede bir huzursuzluk, mutsuzluk oluyorsa; ailede sevgi, saygı, sadakat yok demektir. Aile üyeleri görevlerini yerine getirmiyor, demektir. Bu hemen giderilmeli. Türkiye’de yüzlerce farklı televizyon yayını var. Bunların pek çoğu dağılmış, bozulmuş, kötülük yaşamış aile ve akrabaları yayınlıyor. Bunlarla saatlerce program yapıyor. Kötülüğü yayınlarla daha da yayıyorlar. Kötü örnek oluyorlar. Burada gördüğümüz; cehalet, sevgisizlik, saygısızlık, eşlerin birbirine sadakatsizliği, başkalarıyla birlikte oluşlarıdır. Bunlar hem dinden hem de bilim verilerinden uzak yaşayan; sapık, sapkın kişilerdir. Böyle olmamalı.

İnsan, beynini, yüreğini, ruhunu kirletmemeli, pisletmemeli, işlemez hale getirmemeli. Getirirse, hakkı hakikati, doğruyu, yanlışı, kötüyü, zararlıyı, pisliği, çirkinliği ayırt edip; anlamaz duruma düşer. Oysa insan dediğin; güzeli, iyiyi, yararlıyı fark edip, kendine örnek almalı. Kötüden, zararlıdan uzak durmalı. Günümüzde insan beynine binlerce olumlu, olumsuz etki obje giriyor! Ama insan daha çok zararlıyı kendine yol yapıyor! Bu durumda da, kendini, aile halkını, milletini, devletini, vatanını, dinini – imanını satıyor, kötülük yapıyor.

Lütfen! Her iyiliği, hakkı hakikati benimseyelim. İyi kimseleri örnek alalım. Kötülüklerden, kötülerden uzak durup, ruhumuzun kirletilmesine sebep olmayalım. Böylece iki âlemde kurtuluşa erelim, inşallah.

Olup, biten, olan, olaylardan ders ve ibret alamayan kişiler, iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat olamazlar. Beyni kirlenmiş olanlar, hep kirli, pisli, zararlıları tercih eder. Batılla, çürümüşe, kokuşmuşa, sapıklara tapınırlar. Hak ve hakikati yalanlar. Dürüst kimseleri düşman edinirler. Dünyanın çok büyük kısmı artık sapkınlaşmış. Sapıkları kendine önder, lider, kılavuz edinmiştir. Bizler, hak ve hakikat erleri, insanlığa hidayet, doğruluk, dürüstlük, adalet, irşat, feyiz diliyorum. Allah cc. Akıl fikir versin, diye dua ediyorum. Hak ve hakikatleri ömrüm boyunca tebliğ ediyor, bildiriyor, öğretiyorum.

Peygamberimiz Hazreti Muhammet sav. Buyuruyor:

“Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı en iyi davranandır.

Erkek, hanımın ihtiyaçlarını, giyecek, yiyeceklerini helal yoldan kazanmak durumundadır.

Erkek, hanımına karşı yumuşak ve nazik davranmalıdır.

Erkek, günün yorgunluğunu, olumsuzluğunu evine taşımamalı. Güler yüzlü olmalıdır.

Erkek, hanımına yeteri kadar zaman ayırmalıdır.

Erkek, hanımına bağlı olmalı. Sadakatle, sevgiyle, saygıyla muamele etmeli.

Erkek, hanımın üzüntüsünü paylaşmalı, azaltmalı. Sevincini paylaşıp, çoğaltmalı.

Erkek, hanımını gönülden sevmeli. Sevgisini ölene kadar artırarak çoğaltmalı ve ahirete böyle göçmeli.

Erkek, hanımın kendisine Allah’ın emaneti olduğunu bilmeli. Onu koruyup, gözetmeli.

Kadın, erkek olan kocasına sevgi, saygı gösterir. Namazını kılar, orucunu tutar, itaat ederse, cennete istediği kapısından girer.

Kadın, beyine sevgi, saygı ile bağlanıp, çocuklarının terbiyesini de en güzel şekilde beyi ile yaparsa, helal yoldan yaşarsa, iki âlemde mutlu olurlar.

Kadın, kocasından devamlı istekte bulunmamalı. Dosdoğru olan orta yolu tercih etmeli. Tutumlu olmalı.

Kadın, kocasını güler yüzle uğurlayıp, tatlı dille karşılamalı.

Kadın, neşede ve üzüntüde hep kocasının yanında yardımcı olmalı.

Kadın, iffetini, namusunu korumalı.

Eşler birbirine şefkatle, merhametle, hoşgörüyle davranmalı.

Eşler birbirine öğütte bulunmalı. İlim sahibi olmalı. Çevresine katkıda bulunmalı.

Eşler ilim ile din- iman ile yaşayıp, huzur bulmalı.

Eşler bir elmanın eşit yarısıdırlar. Birbiri üzerlerine hak ve hukukları vardır. Üstünlük sadece dini yaşamaktadır.

Eşler birbirini aldatmamalıdır. Müminler hiçbir şekilde birbirini aldatmamalıdır.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor:

Bizi aldatan, bizden değildir.

Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.

İman etmedikçe, cennete giremezsiniz. Birbirini sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen, bizden değildir.

Hiçbiriniz, kendisi için istediğini, kardeşi içinde istemedikçe, iman etmiş olmaz.

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Hayra sebep olan, onu yapan gibidir.”

Her şeyden önce karı- koca denilen eşler arasında sevgi, saygı, muhabbet, sadakat, iyi iletişim olmalı. Karı- koca arasında yardımlaşma, paylaşma, dayanışma olmalı. Kocanın çalışıp, helal kazanç elde etmesi farzdır. Kadında isterse aile ekonomisine katkı sağlar. Çalışamaz, okuyamaz diye bir söylem hakka hukuka uygun değildir. Böyle diyenler, kendi nefislerinden gelen kötü sesi ve kendi hegemonyalarını dile getirmektedirler. Ülkemizde şu anda, 2023 yılında kadınların %35’i çalışmaktadır. Kızlarımız okumaktadır. Ortaöğretimde ( ortaokul ve lisede) okuma oranı %97’ye çıktı. Bu 2002 yılında başörtüsü yasaklamaları ve kızlara olan ilgisizlik nedeniyle %39 idi. Birkaç yıl içinde %100’e ulaşacağını ümit ediyorum.

Koca, kadının gelimine, ekonomisine, sosyal ve kültürel gelişimine katkı vermek durumundadır. Nazik, kibar, efendi davranma zorundadır. Kaba davranması haramdır, yasaktır. En hayırlı insan; eşine- kadınına karşı en iyi davran inşadır.

Kadında, kocasına sevgi, saygı ile davranmalıdır. Saygıda kusur etmemelidir. Ailenin temeli; karı- kocadır. Kadın ve kocanın birbiri üzerinde hak ve hukuku vardır.

Kadın ve koca tutumlu, istikrarlı, iffetli, namuslu olmalı. Namuslu olmak hem kadının hem de kocanın görevidir. Kadın ve koca birbiri hakkına dikkat etmeli. Özenli davranmalı. Aksi halde cennete giremez. Çocuklarını ilmin, bilimin, dinimizin ilkeleri ile yetiştirmeli. Ahlak, yeterli ve güzel bir eğitim ve öğretim gördürmeli. Çocuğumuzu yaşayacağı zamana uygun bilim ve meslek öğretmeliyiz. Uzman edip, kariyer yaptırmalıyız. Çocuklarımızı en iyi şekilde hayata hazırlamalıyız. Bakamayacağımız, yetiştirmeyeceğimiz kadar çocuk edip, rezil kepaze perişan asla yapmamalıyız.

“Karı, koca” terimini kullanmamın sebebi; anayasa terimi olduğu içindir. Kimse bu terimi neden kullandığımı sorgulayıp, bize haksızlık etmesin.

Karı, koca; ailenin temel değeridir. Çocuklar; anne ve babadan meydana gelir. Anne ve baba kendilerini bilmeli. Aşırılık, gerilik, sapkınlık, tuhaflık içine düşmemeli. Anne ve baba da otokontrol yapmalı. Yanı kendini kontrol edip, değerlendirmesini becermeli.

Ülkemizde ve dünyada hareketlerini denetleyemeyen, otokontrol edemeyen, milyonlarca kişi hayatını- yaşamını çok acı şekilde yitirmektedir. Oysa biraz kendi kendini kontrol, denetim, orta ve dosdoğru yol takibi, itidal, sağduyu yaşamamızı devam ettirecekti. Buna kader diyemeyiz. Zira olaylar, sebeplere göre yaratılır. Allah cc. Her olayı bir sebebe göre yaratır. Tabiat- doğa olaylarda sebebe bağlıdır. Sebepsiz yaratılanlara mucize diyoruz.

Evlenmeyi doğru kişilerle, karşıt cinslerle, şahitle- tanıkla, resmi nikâh sözleşmesi ile yapmalıyız. Resmi olmayan nikâh anlaşması, nikâhtan sayılmaz. Zira hiçbir geçerli, tutarlı, koruyucu, gerçekçi yönü yoktur. Cahil cühelalarına hala yaptığı saçma sapan bir iştir. Kadını mağdur edip, haklarından yoksun bırakmaktadır. Bunu hala ülkemizde ve dünyada yapan milyonlarca aklı kıt, akılsız kişiler vardır. Sonu rezalet, perişanlık olmaktadır.

Karı- kocanın hakları resmi nikâh anlaşması ile oluşmaktadır. Bu konuda birçok ayet, hadis bulunmaktadır. Kadının hakkı hukuku resmi nikâhla oluşmaktadır. Allah cc. İşlerinizi tanıklar yanında yazılı sözleşme yapınız, buyuruyor. Bakara Suresi 228- 233 Ayet, Nisa Suresi 19-35. Ayetlerde ve hadislerde kadın, erkek hakları ve resmi nikâh konusunda bilgi verilmiştir. İmam nikâhı, dini nikâh diye bir kavram günümüzde uygulanmamaktadır. Eğer resmiyeti olursa, kabuldür. Aksi halde metres, manita, eğlence metaı olunur. Bu şekilde onlarca çocuk yapılmakta, çocuklar rezil, sefil, perişan olmaktadır. Avrupa, Amerika kapılarında itilip, kakılmaktadır. Avrupa ve Amerika göçü engellemek için tüm sınırlarına duvar çekti, çekmeyi sürdürüyor. Bu iş Müslüman işi değil; akılsız, geri zekâlı işine benziyor.

Karı ve koca arasında sevgi, saygı, muhabbet, sadakat, iffet, namus, anlayış, hoşgörü, duygudaşlık, naziklik, kibarlık- naiflik, güzel ve yüksek İslam ahlakı, anlayış olmalı. Birbirine sahip çıkma, koruma, gözetme, hak hukukuna uyma gerçekleşme olmalı. Birbirine karşı çok iyi davranmalıdırlar. İyi davranmayanlarda; peygamberimiz sav. Buyuruyor: hayır yoktur!” Aile içinde, evde; yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, iş bölümü yapma olmalı. Çocuklar elbirliği ile yetiştirilmeli. Feminist sapkınlık anlayışı, ideolojik bozukluk anlayışına asla yer vermemeli. İnsanımızı çarpık, bozuk, bozguncu görüşler mahvetmektedir. Uzak duralım. Kadın ve erkek iffetini mutlaka ama muhakkak korumalıdır. Gözü dışarıda olmamalı. İslam dininin, ilmin, irfanın, hikmetin, insanlığın tüm değerleri herkeste yaşam tarzı, yaşam biçimi yapılmalıdır. Otokontrol, kendimizi denetim yapmalıyız. Aşırılıktan, gerilikten kurtulup; sağduyulu, akıllı, zeki, itidalli, makul, mantıklı, ilmi davranmalıyız. Kurtuluş sadece bu değerlere uymadadır. Yararlı bilgi ile yaşarsak, değer buluruz.