Âlemlerin yegâne Rabbi olan, Yüce Allah’ı Güzel adları ile İslam dini ile bilim ile dosdoğru ve gerçek şekilde öğren ve Allah’ın hak dini olan İslam dinine sımsıkı sarıl! Yüce Allah’a en çok bildiğimiz 99 Güzel adı ile dua ede, zikrede! Allah cc. Rahman, Rahim Hayy Kayyum, Zü’l – celali ve’l –ikram, Mennan isimleri, adları en büyük isimlerindendir- adlarındandır. İsm-i Azam isimleridir.

Yüce Allah cc. Zati ve Subûti sıfatları ve Esma’ül Hüsna güzel adları ile hakkıyla dinimize göre öğrenmeli. Allah cc. Kendini tanıtıyor. Kendini tanıttığı şekilde öğrenmeliyiz. Batıl olan kişiler gibi Allah cc. Hakkında sapıklığa, sapkınlığa düşmemeliyiz. Toplumu bilgilendirmeli, doğruya ulaşmasına sebep olmalı, doğru yönlendirmeli. Bu Müslümanların başlıca görevlerindendir.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Muhakkak ki, Allah güzeldir, güzelliği sever.”

Müslüman, ilim, irfan yoksunu asla olmamalı. Günümüz bilim- bilgi çağında asla cahil kalmamalı. Ömrü ve öğretilen ilim- bilim- bilgi buna yeterlidir. Bilgi öğrenme kaynakları günümüzde çok fazladır. Boş, fuzuli, zararlı işlerle uğraşma yerine; bilgi öğrenmeye ve öğrendiğimiz yararlı bilgilerle yaşamaya çalışmalıyız.

İbadet etmeden önce haram- günahlardan kurtulmalıyız. Aksi halde yaptığımız ibadetlerin sevabını işlediğimiz haram- günahlar siler, süpürür, götürür, yok eder.

İslam dininde haram- günah olan davranışları öncelikle öğrenip, bunlardan kurtulmalıyız. Haramın kölesi, günahın sahiplenicisi, kötülüğün işleyicisi katiyen olmamalıyız. İbadetlerimizi yaptıkça da, daha güzel Mümin Müslüman olmalıyız. En güzel örnek Müslümanlar, bizler olmalıyız.

Âlemlerin En Yüce Rabbi olan Yüce Allah’a kul olma bilinci ile hareket etmeliyiz. Kulluk; Yüce Allah’ı tanımaktır. O’na gönülden bağlanmaktır. Allah’ın emir ve yasaklarına uymaktır. İyiliği yaymaktır. Allah’a samimiyetle, bilinçle hakça ibadet etmektir. Kötülükleri önlemek, insanları kötülükten alıkoymaktır. Bir insanda Allah’a kul olmak yoksa başkalarına köle, uşak, esir- tutsak olmak vardır.

Kamer suresi 49. Ayette mealen Allah cc. Buyuruyor: “Yüce Allah, kâinatta- evrense bir ölçü ve denge kurmuştur.”

En değerli varlık olarak da insanı yaratmıştır. İnsanda bu değere uygun yaşamalıdır. Kendini adi, alçak, kahpe, kalleş, bozuk, kötü, çirkin haline sokmamalıdır.

Bakara suresi 143. ayette; “ İslam toplumu, Allah katında vasat bir ümmettir.”

Hadislerde de; “ Mutedil bir ümmet olarak nitelendirilmiştir.”

 Vasat; orta anlamındadır. Yerine göre ortam anlamında da kullanılır.

Mutedil; aşırılığa kaçmayan, ölçülü anlamındadır.

Âlemlerin Yüce Rabbi Allah cc. Tahrim suresi 6. Ayette mealen buyuruyor ki: “ Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan, o müthiş cehennem ateşinden koruyun. Onun başında, Allah’ın emirlerine asla karşı gelmeyen ve kendine verilen her emri eksiksiz yerine getiren, son derece acımasız, güçlü ve sert tabiatlı melekler vardır.”

Hucurat suresi 10. Ayet: “ Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin. Allah’a itaatsizlikten sakinin ki, rahatına mazhar olasınız.”

Eğer ben Müslümanım diyorsanız, adam gibi Müslüman olun. İslam dininin, Müslümanlığın değerleriyle yaşayın.

Herkese karşı adil olun, adaletli olun.

Hiç kimseye haksızlık etmeyin, zalimlik, zulüm etmeyin. Kul hakkına girmeyin. Kul hakkına girenler; zalimlerdir. Zalimler cehennemdedir.

İnsanların arasını düzeltin. Barışı sağlayın.

Başkalarıyla alay etmeyin.

Başkalarına kötü lakaplar takmayın. Lakaplarla çağırmayın.

Birbirinize kusur aramayın.

Kötü zandan sakının. Söylenti ile davranmayın.

Dedikodu yapmayın.

Hakiki Müslümanlar sadece Kur’ân, hadis, sünnet, ilim, bilim, doğru bilgiye uyarak medenice yaşar.

Peygamberimiz, mümin ve Müslümanı şöyle tarif etmiştir:

MÜSLÜMAN; “elinden ve dilinden emin- güvende olunan kimsedir.”

MÜMİN; “insanların canları ve malları konusunda, kendisinden emin- güvende olunan kimsedir.”

Yüce Allah cc. Tin suresi 16. Ayette buyuruyor: “ Hiç şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Fakat iman edip, salih ameller işleyen kimseler için hiç bitmeyen bir ecir vardır.”

İsra suresinde mealen kısaca 17/ 70. Ayette de yine insanları şerefli- onurlu, üstün meziyetli, yarattığını, donattığını açıklıyor. …”

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Al-i İmran suresi 3/ 103. Ayette mealen buyuruyor: “ Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ân ve İslam dinine) sarılın. Sakin parçalanıp, dağılmayın” buyuruyor. Bu bir emirdir. Tavsiye – öneri de değildir.

Bugün Müslümanların büyük bir bölümü, bu ayete göre haram- günah işlemektedir. Her hareketlerini; bölünme, parçalanma, birbirine düşme, birbiri ile çatışma, kavga, savaşma olarak kullanıyor. Tarikatlar, cemaatler, siyasi partiler, dernekler, vakıflar, mezhepler… Hep bölünme, parçalanma amaçlıdır, gayelidir, hedeflidir. Oysa Müslümanlık böyle dağılma dini değildir. Bütünleşme, bir araya gelme, güçlü olma, sahip çıkma, koruma dinidir. İslam dini bütünleştiricidir. Her tarikat, cemaat kendi şeyhine rabıta- bağlantı kurmayı öneriyor. Başka şeyhe rabıta kurulursa, olmaz, deyip, kızıyorlar. Oysa Müslüman, peygamberle, Allah cc. İle rabıta kurmalıdır.

Rabıta; “bağlayan, bağ, ilgi, ilişki anlamlarındadır.”

 Allah cc. Nahl suresi 90. Ayette buyuruyor: “ Muhakkak ki, Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emrediyor. Zinayı, kötülükleri ve zulmetmeyi de yasaklıyor. Size dinleyip, tutasınız, diye öğüt veriyor.”

Yüce Allah’ın, insanlar üzerinde hakkı, hukuku vardır. Bu hak Yüce Allah’ı Esma’ül Hüsna ad ve sıfatları ile tanımak, itaat etmek, ibadet etmek, sevmek, saygı duymaktır. Tevhit ve Şehadet cümlesine inanmaktır. Allah’ı tanımadan, ibadet edilmez. Bugün Müslümanların %90’ı Allah’ı tam anlamı ile tanımamaktadır. Bunun içinde ibadetlerin pek yararını görmemektedir. Bir alışkanlık olarak ibadet edilmektedir.

İnternete girelim. Buradan Allah’ın güzel ad ve sıfatlarını öğrenelim.

Yüce Allah’ı Kur’ân merkezli öğrenelim. Kur’ân merkezli öğrenmeyenlerin hepsi de yanlış öğrenmişlerdir.

Akl-i selim- sağduyulu, akıllı, zeki, mantıklı, makul, doğru bilgili olmak için; doğru bilgi ve İslam dini öğrenmek gerekir.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Eli veya diliyle zulmettiği, hakkını yediği, gıybetini- dedikodusunu ettiği kimse ile hesabı görülmeden, hiç kimse ne cennete ne de cehenneme girebilir.”

Müslümanlar kendi İlahi inancında olmalı ve yaşamalı. İslam inancından şaşma, kayma olmaz, olmamalı. Batılı, batıcı inanç ve yaşam şeklini alıp, Müslümanlara getirmek, taşımak, kabul ettirmeye çalışmak; Müslümana yakışmaz. Müslüman böyle yapmaz, yapmamalı. Bugün İslam dünyası Batılaşmaya, batıcı olmaya yöneldiğinden, pek çok hak değerini yitirmiş. Batılı ülkelere uşak, parya, köle, tutsak, mankut olmuştur. Sömürge durumuna düşmüştür. Mankut olduklarından, bu acı durumun farkında bile değillerdir.

Bugün dünyada bir medeniyet anlayışı, yaşantısı yoktur. Batıl batı zaten hiç medeni olamamıştır. İslam dünyası da medeniyetini 17. Yüzyılda yitirmiştir.

Bugün medeniyetsizliğin başlıca sebebi şunlardır:

1-      Hak- doğru inanç, maneviyat, İslam yaşantısı yoksunluğudur.

2-      Materyalizm- maddecilik, putperestlik, Yahudi, Hristiyanlık gibi yanlış inançlar,

3-      Çevre kirliliği, teknolojik atıklar, hava kirliliği,

4-      Küresel gelir dağılımında adaletsizlikler,

5-      Kapitalizmin sömürü rejimi,

6-      Komünizmin ateizm sapkın anlayışı,

7-      Emperyalist zalim gaddar ülkelerin sömürüleri, savaşları, işgalleri,

8-      İnsan hakları ihlalleri,

9-      Batı sadece kendinin insan olduğunu kabul ediyor. Diğerlerini insandan saymıyor. Oysa Darwin onlara maymundan gelme- türeme olduğunu söylemişti. Hayvanca düşündüklerinden, insanca düşünememektedirler.

10-   Bireyci, bencil anlayışın, bencil yapması ve aileyi yok etmesi.

11-   Kendi sapıklık merkez çekiminden kurtulamayıp, hakka yönelememeleri,

12-   Sapıklığa düşünsel olarak bağlı kalmaları, kapsamlı ve derin hakça düşünememeleri.

13-   Siyasi bağımlılık,

14-   Irksal, mezhepsel, coğrafi olarak bölünmeleri,

15-   İnsan hakları ihlalleri; zalimliğe, zulme dönüşmektedir.

16-   Bugün emperyalizm hala 15. Yüzyıldan beri tam hızıyla devam etmektedir.

17-   Müslümanlar körü körüne, sapıkça, Batı taklitçiliği yapmaktadır. Kendi hak değerlerini çoğunluk bırakmıştır.

18-   Müslümanlar, Kur’ân ve sünnet bağlamında birleşememektedir. Birbirine farklı sebeplerle düşmekte, düşürülmektedir. Beyini yeterince doğru işletememektedir.

19-   İslam evrensel düşüncesine ve doğru düşüncede birleşme yapılamamaktadır.

20-   Savunma sanayisini Müslümanlar geliştirmediklerinden, zalim kâfirlere her zaman son 300 yıldır yenilmektedir. Bunda İslam dünyasının birlik yapamaması da önemli etkendir.

21-   Geleneklerine bağlı yenilikçilik yapılamamaktadır.

22-   İslam dünyasının henüz yarısı okuma- yazma bilememektedir. Pek çok İslam ülkesi son 40 yıl içinde batılıların işgaline uğramıştır. Hem de NATO, ABD, AB gibi 34- 30-20 ülke birleşerek, işgal etmişlerdir. Şehirleri, yerleşkeleri yok etmişlerdir.

23-   Afganistan, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır, Filistin, Yemen, Araka Kosova, Kırım, Azerbaycan Müslümanları, Keşmir, Bosna- Hersek, Çeçenistan, Libya, Sudan, Orta Afrika, Habeşistan Müslümanları işgal edilmiştir. Habeşistan iç savaşlarla 4 parçaya bölünmüştür.

24-   Ülkemiz ve İslam dünyası, emperyalist, sömürgeci, batıl, Batı dünyasının değersizliklerini taklit etmeye çalışıyor. Batının sapkın ideolojisini, inançlarını taklit etmekle, medeniyet kurulmaz.

İslam medeniyeti; ilim, irfan, hikmet, tefekkür, insan hakları, merhametle kurulmuştur. Batıl batının taklitçiliği, uşaklığı, mankutluğu ile medeniyet kurulamaz. Medeniyet; bilimle, ilimle, Kur’ân ve sünnet yaşanmasıyla kurulur. Dün olduğu gibi bugünde en katliamcı zalim katiller; sapkın ideoloji sahipleridir. Medeniyet ancak ve sadece İslam dinin yaşanmasıyla kurulur. Haçlı seferleri ve putperest saldırılar, İslam medeniyetinin gelişmesini engellemiştir.

Müslüman, hak- hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, güzel ahlak, edep, hayâ, hakça muamelat ile yaşamalıdır. İlim, irfan, hikmet, derinden doğru düşünme ve hakkaniyetli davranmalıdır. Makamları kişisel çıkar için istememelidir. 31 Mart 2024 günü yerel seçimler var. Belediye yönetimleri ve muhtarlar seçilecek. Halkın gizli oyları, açık sayımları ile belirlenecek. Hiçbir kariyeri, ilim, irfan, hikmet, bilim, kariyeri olmayanlar bile, ben yönetici olacağım, diyerek; kavga etmektedirler! Bu kişiler ancak kendi kişisel çıkarlarını öncelediği için kavga, gürültü yapmaktadırlar. Bu gibilerinden uzak durulmalı. Görev istenilmez. Eğer sen o göreve uygun isen, seni bulurlar. Herkesten lider, yönetici olmaz. Hem kariyer, bilgi, beceri, yetenek, deneyim ister. Hem de liderlik, yöneticilik özelliği ister. Ülkemiz ve dünya insanları kalitesiz ve verimsiz yöneticilerden çok çekmektedir! Allah cc. Akıl, fikir versin.